Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

245 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
her şey mary shelley’in uykuya tam dalmadan gördüğü bir kâbusla başladı. bu kâbustan çok etkilenen shelley, buradan hareketle bir roman yazmaya karar verdi ve böylelikle 1818 yılında, hâlâ klasikler arasında sayılan frankenstein romanını yayımladı. roman, korku türünde olarak değerlendirildi ama muhtemelen shelly’in amacı insanları korkutmak değildi. doğumu sırasında annesinin ölmesinden çok etkilenen yazar bunun isyanını hep içinde taşıdı. zaten romanında da tanrısına başkaldıran bir karakteri işlemesi de bu isyanın izlerinden başka bir şey değildi. yaşadığı mutsuz zamanların, kayıplarının hesabını sordu. cevabına ulaşabildi mi bilmiyoruz fakat ardında unutulmayacak çok cümleler bıraktı. pek çoğumuzun sandığının aksine; frankenstein, canavarın değil ona can veren doktorun ismidir. doktor, önce metafiziğe, sonra doğa bilimlerine ve en çok da şöhrete ilgi duyduğundan; mezarlardan topladığı parçaları birleştirip akıllı ve hissedebilen bir yaratık meydana getirir. ismi yoktur. yazar onu; yaratık, canavar ve iblis olarak anar. kitabın alt başlığı; modern prometheus’dur. neden bu isim seçilmiştir? yunan mitolojisinde bir titan olan prometheus, isyan sırasında tarafsızlığını koruduğu için zeus tarafından olympos’a kabul edilir. ancak intikam isteğini gizlemektedir ve bunun için kendi göz yaşlarından yoğurduğu balçıkla insanı yaratır.(frankenstein gibi, tanrılara isyan etmiştir böylece). gelelim konusuna; romanın kahramanı tıp öğrencisi victor frankenstein; hastalıklara son verebilmek için insanı yeniden yapmayı, böylelikle de ölümsüzlüğe ulaşmayı istemektedir. deneyleri sonucunda yaşamın sırrını keşfeder ve bunu üstün bir insan yaratarak kullanmaya karar verir. çeşitli mezar ve mahzenlerden topladığı ceset parçalarını bir araya getirir. insan vücudunun karmaşık parçalarıyla uğraşmanın zorluğu yüzünden 2,50 metre boyunda ve buna orantılı bir genişlikte üstün bir insan yaratmaya karar verir. galvanizm, simya ve elektrik gücünü kullanarak aslında isimsiz olan ama okuyucuların kendi adıyla, frankenstein olarak bildiği ucubeyi yaratır. fakat ondan memnun kalmaz ve kaçar. yaratık ise kendisini yaratanı tanıyordur ve neden insanların ondan korkup kaçtıklarını bilmiyordur. babasını (dr. frankenstein’ı) bulup, ondan hesap sormak ister. yüreği müşfik, mizacı yumuşak olsa da görenlerde korku uyandırdığı için toplumdan tecrit edilir. bir müddet sonra bir aileyi izlemeye başlayan frankenstein, ailedeki fertlerin birbirlerine karşı duyduğu sevgiyi görür ve kendisini yalnız hisseder. babasından bir eş ister; ancak dr. frankenstein onun duygularını önemsemez. yalnızlığı arttıkça acımasızlaşır ve kendisini yaratandan korkunç bir şekilde öç almaya girişir. önce dr. frankenstein’ın en küçük kardeşini öldürür. açılan bir dava sonucunda diğer kardeşi ise suçlu bulunur ve idam edilir. dr. frankenstein daha bu vicdan azabını çekerken, elizabeth’le evlendiği ilk gece elizabeth de canavar tarafından öldürülür.  bunun üzerine canavarı yok etmek üzere peşine düşerek sonunda kuzey kutbu’na ulaşır. kutup kaşiflerinden kaptan robert walton tarafından kurtarılıp onun gemisine alınır. iyice yorgun düşen victor kaptan’a hikâyesini anlattıktan sonra ölür. birkaç saat sonra kaptan walton canavarı yaratıcısının cesedinin üzerinde ağladığını görür. canavar ona yaşamından nefret ettiğini vicdan azabından kurtulmak için kutbun uzak bir köşesinde kendini yakacağını başka birisi daha benzeri bir canavar yaratmasın diye bedenini yok edeceğini söyler. daha sonra yüzen bir buz parçasına atlar ve karanlıkla sisin ardında gözden kaybolur. ölüp ölmediği ise belli değildir. son olarak, kitabın 2 asır önce yazılmasına rağmen bu denli aforizmalarla dolu olması beni oldukça etkiledi. ancak yazarın kitapta türkler ile ilgili yazdığı bazı kısımların da haksızlıklarla dolu olduğunu söylemek zorundayım. okurken bu duruma karşı öfkelenmemek elde değil. tabi her şeye rağmen okunması gerekli bir kitap diye düşünüyorum. keyifli okumalar dilerim.
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,9bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
3.241 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.