Kadim Türkler, bir gün dünyanın sona ereceğine inanıyorlardı. Türkler o güne Kalgançı Çağ, yani dünyanın sonu derlerdi.
...
...kıyametin kopacağı zamanın gelmesi için şartları şöyle sıralıyorlardı :
Kalgançı çak kelerde
Tengere tanıp bolup-padar
Yer tes bolup-kadar
Kaan-kaanga kapçigar
Kılak kılaka sana jar
Katı taş odular
Katu agaş kakşalar
Kalık el puzular
Kıji karıça bolar
Ergekçezı er bolar
Er tıskıni kısha bolar
Ajaktan paşha, biy turar
Ata balazın tanıbas
Bala atazın tanıbas
Pagır başha çigar
At başınça altın
Ayaktu aşha turbas
Ayak aldınan altın çigar
Anı alar kıji yok bolar.
( Kalgançı çağ geldiği zaman
Gök demir gibi sert
Yer bakır gibi berk olup kalır
Hanlar birbirine hücum eder
Halklar birbiri hakkında kötülük eder
Sert taş ufalar
Katı ağaç parçalanır
Bütün halklar bozulur
İnsan bir dirsek boyunda olur
Adam beş parmak kadar olur
İnsanların dizini kısa olur
Ayakdan başka herşey bey olur
Baba evladın tanımaz
Evlâd babasını tanımaz
Çöl soğanı insan başı fiyatında olur
At başı kadar altın
Bir kap yemeğe değmez
Ayak altında altın yatar
Onu yerden kaldıracak insan bulunmaz.)