Eğer ülkemiz toplum yapısı içerisinde bir "Kürt sorunu" varsa, bu durumun sosyolojik olarak tanımlanması için günlük hayatın gerçekleri içerisinde kendisini Kürt olarak tanımlayan vatandaşlarımızın aleyhlerine yönelik eğitim, iş, ekonomik ve yerleşim alanları ile anayasal olarak ayrıcalıklar yapıldığını ortaya koymaları gerekir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin eğitim, sağlık ve ekonomik problemlerinin çözülmesinin en önemli devlet politikası olduğu günümüzde, bir "Kürt sorunu" iddiasının ancak uluslararası politikalar veya içerde yer alan bazı çevrelerde bir anlamı olabilir. Fakat sosyolojik ve ilmi anlamda böyle bir problemi tanımlamak, bilimsel prensipler dahilinde mümkün gözükmemektedir.