Aslında şiir kitaplarına inceleme yazmam ama Didem Madak da kendimden bir şeyler buldum. Kitabı okurken anlamayan ve sıkılanlar olacaktır. Ama ben bir gün Didem gibi saçlarım acıyarak öleceğim. İyi okumalar.
..
Ölümünden bir gün önce Işıl, hastaneye kucağında bir defterle geldi. İçinde Didem'in el yazısıyla notlar bulunan bu defter, aslında bir ajandaydı. "Son yazdığı şiir" olarak, Işıl'a
bir süre önce okuduğu şiir vardı içinde: 128 Dikişli Şiir.
Bu son şiiri bir kuytuda okuduk, son bir gece olacağını bilmeden ... Işıl, Zeynep ve ben. Bir yokluğa yuvarlanır gibiydik ... O gece Hale Teyze'yle birlikte kaldık Didem'in yanında. Sabah olmak üzereydi ... Hastanenin antetli kağıtlarına, fotokopi çeker gibi yazmaya başladım Didem'in emanetini. Kaybolmasından korkuyordum. Hem şiirin başını okşarsam, sanki Didem hiçbir yere gitmeyecekti...
On gün kadar önce, ne kadar umutluyduk oysa