”Sevdiklerimizin gelecekteki yokluğunu eşyasının maddi varlığıyla seziyoruz.”
”Gitme ihtiyacı duyuyorsa, gidebiliyorsa veya gitmek zorundaysa herkes gidiyor.”
”Annelerimiz bize konuşmayı öğretiyor, dünyaysa susmayı.”
Mülteci sorununun sıkça konu edildiği son günlerde, Meksika sınırından ABD’ye kaçmak zorunda kalan çocukların dramını Luiselli’nin kaleminden okudum. Bu çocukların çoğu daha sınırı bile geçemeden insan tacirlerinin eline geçiyor, ölüyor ya da kayboluyor. Devletlerin yanlış politikalarının bedelini masumların ödemesi ne acı.
Ses envanteri oluşturan belgeci bir kadın, Amerikan yerlilerini araştıran belgeselci bir adam ve çocukları ile Amerika’nın bir ucundan diğerine çıktığımız yolculuk sırasında hem bir ailenin çözülmesine tanıklık ediyoruz hem de kayıpların ağıtlarına kulak veriyoruz.
Benim için zorlayıcı bir okumaydı. Kitabın ilk bölümü annenin, ikinci bölümse 10 yaşında bir çocuğun gözünden anlatılmış. Anlatılan konu oldukça ilgi çekici olmasına rağmen inceleme kısmının ağır basması zaman zaman kitaptan kopmama neden oldu. Belki benim için doğru zaman değildi, yine de mutlaka okuyun diyorum.