Şükrü Erbaş kitabı okuduysanız Ömür Hanım'a da aşinasınızdır. Ömür Hanım kim midir? Şairin sevgili eşi, yol arkadaşı, çocuklarının annesi, evinin dirliği, sevdiceği Hatice Erbaş'tır.
Kitabın ilk sayfasında Hatice Erbaş'ın şu sözleri yer alır,
"Babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben." Kolay değildir tabii şair eşi olmak.
Hayat zor, hayat acımasızdır. Ölüm Hatice Hanım'ı, şairin ünlemesiyle Ömür Hanım'ı koparıverir hayattan, kolunu kanadını kırık bırakır şairin.
"Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim." diyen şair için sevdiğinden ayrılık vaktidir.
"Doktorlar bembeyaz susuyor
Ben sana inanıyorum
Ölüm yok dünyada!"
Ama ölüm kapıyı çalmıştır bir kere. Ömür Hanım hasta yatağında bile çocukları, ülkesini düşünür,
"Bizden geçti de, demiştin, hepsi ölümün rahmin de
Bu çocuklar nasıl yaşayacaklar bu ülkede."
Bir de vasiyeti vardır şaire,
"Ölürsem çocuklarımı üzme."
Hep bilinen ama beklenmeyen bir sondur ölüm. Şair limoni bir selvi diker sevdiğinin başına,
"Limoni bir selvi diktim başına
Orada da bir hayatın olsun diye"
"Gidip gelip yapraklarını öpüyorum
Dalları uzanıp yaşlarımı siliyor "
Bir gün "benim için şiir yazdın mı hiç" diye sorar Hatice Hanım eşine. Bu şiirlerin hepsi senden sonra belki ama sana yazılmış şiirler Ömür Hanım. Senden öncekilerde de payın büyüğü senin olsa gerek.
"İki kişilik bir yalnızlığım fotoğrafların önünde
Birisi alıp götürdüğün, öteki bırakıp gittiğin "
der şair. Geride koca bir boşluk hissiyle.
"Ölümü senden mi öğrenecektim
Soluğu canımdan çekilen kadınım" diye ağıtlar yakar,
" Yastığını koklaya koklaya öğrendim
İnsan bir kere ölmüyormuş meğer" der.
"Ömür Hanım, bu öyle bir acı ki, ölen yaşayanda her gün yeniden ölüyor " diye tarif eder acısını.
Bunlar gibi duygu yüklü, kaybedilen bir eşin ardından yazılan şiirlerden oluşur Yaşıyoruz Sessizce. Ben boğazım düğüm düğüm, içim katıla katıla okudum kitabı. O kadar çok hissettim ki şairin acısını, içime bir kaya oturdu adeta. Ölüm hep bilinen ama beklenmeyen bir son. Keşke sevdiklerimizin acısını yaşamasak bu hayatta.
Okuyun mutlaka derim ben Şükrü Erbaş'ın bu kitabını, ortak olun onun yürek burkan acısına, okurken bırakın sayfalar da alsınlar nasiplerini gözyaşlarınızdan.
Ömür Hanım ışıklarda uyusun. O artık sevdiğinin kaleminden çıkan bu satırlarla ölümsüz.