İnsanın duvar gibi karşısına çıkan bir eser. Bir utanç duvarı. Ayrımcılığı birçok yönüyle incelerken, okuyan herkesin vicdanına ağır taşların oturmaması imkansız. Çünkü okudukça anlıyoruz ki hepimiz az ya da çok, suçluyuz bu konuda. Kitabı okurken karşınıza şu tür kavramlar çıkacak: Ayrımcılık, ayrımcılığın sosyolojik temelleri, önyargı ve kalıpyargılar, ayrımcılığın etkilediği gruplar, ayrımcılığın hukuksal boyutları, ırkçılık, toplumsal cinsiyet... Türkiye'de ayrımcılığın nelerden kaynaklandığını, hayatın hangi aşamalarında karşımıza çıktığını birçok örnekle açıklıyor kitap. Bunu yaparken de hem zihnimize hem de vicdanımıza dokunuyor. Kitapta yapılan değerlendirmelerden bir örnek: "İnsan ilişkilerinin en incelikli savunma mekanizması olan yansıtmalı özdeşimde, kişi kendisinde olmasına tahammül edemediği mutlak kötü malzemeyi başka birine öyle bir şekilde yansıtır ki, yansıtılan kişi bilinçdışı olarak kendisine yansıtılan, maledilmeye çalışılan kötülükle özdeşim kurar ve yansıtana kötü davranmaya başlar. Bu sayede ‘kendini doğrulayan kehanet’ misali, yansıtmayı yapan, kötülüğün kendisinden değil de kötü olarak gördüğü kişiden geldiğine daha da ikna olur." Hepinizin aklına bu yoruma verilebilecek bir örnek geliyordur muhakkak... Yaptığımız yanlışların farkına varmak ve kendimizi sorgulamak adına bu kitabı okumalıyız diyorum. Merak edenler, secbir.org/tr adlı siteden kitapta yer alan makalelere ulaşabilir.

AyrımcılıkKenan Çayır · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 201218 okunma

··

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.