Gerçeklik Algınız Sarsılacak
Sandman serisinin 6. cildi Fabllar & Yansımalar
6. cildi okuyunca kendi kendime dedim ki tamam, gerçeklikten koptun. tam da böyle oldu. Hikayelerden, mitolojilerden, dinlerden, tarihi kişiliklerden oradan oraya savrulurken nasıl oldu da bitti fark edemedim. İşin tuhaf kısmı o kadar harika bir şekilde işleniyor ki hikayeler gerçekliğine inanıyorsun ve zihninde acaba? sorusu yer alıyor.
Sandman serisinin en sevdiğim özelliği tarihe isim bırakmış kişilerin hikayelerini farklı şekilde kendine hayran bırakarak anlatabiliyor oluşu. Gaius Octavius Thurinus'un hayatını okudum hikayeden sonra ve muazzamdı. Hele Orfeus'un hikayesi mitolojik olarak kimilerine göre yaşamamış olsa da Eski Yunan'da yaşadığına dair kanıtlar var, kitapta ise karşımıza Düşlemin oğlu olarak çıkıyor. O hikaye içimi çok acıttı. Lordumuza karşı klasik baba düşüncesi belirdi içimde, kızgınlıkla doldum. Derken bambaşka bir hikayede bulduk kendimizi, yaratılışı bir de buradan dinlemek tuhaf ama ilgi çekiciydi. Adem ve Havva bu olaya farklı bakış açılarının olması ve farklı hikayeler türetilmesi hoşuma gidiyor. Herhangi biri gerçek olabilir. Bilemeyiz ya da bilebiliriz.
Marco Polo'nun muhteşem hikayesine tanıklık etmelisiniz.
Birçok hikayenin sonunda son durağımız Bağdat oluyor. Doğunun parlayan yıldızı, altın çağını yaşayan Bağdat... Hep güzel hep eşsiz kalacak Bağdat. Burada hikayenin sonu harika bir ironi ile bitiyor.
Güzel olan şu ki birçok değeri işliyor, dini konular bazı kişiler için önemlidir. Bu konulara değiniyor ama alaya alma veya aşağılama veya saygısızlık gibi bir şey söz konusu olmuyor bu yüzden de rahatsızlık duymuyorsunuz. Gerçi bu tarz hikayeler okuyorsanız rahatsızlık duymamalısınız zaten çünkü her an her şey olabilir. :)
Sandman'de şöyle bir tehlike var mitolojiye, dini hikayelere, tarihi kişiliklere düşkünseniz her an gerçeklikten koparma ihtimali oluyor ve bu çok zevkli oluyor, uçsuz bucaksız diyarlara gidiyorsunuz sonra bir anda pat diye biti veriyor her şey. Bazen bir film izlediğinizde çok etkilendiğinizde ya gerçekse? veya gerçekten böyle olduysa ve biz yanlış biliyorsak? düşüncesine kapılırsınız ya hah bunu Sandman serisinde yaşıyorsunuz. Willim Shakespeare'i beceriksiz diye yerden yere vurduğu zaman, yüzüne bakılmazken kendi hikayelerini attırmak için düşlemin onunla anlaşma yaptıktan sonra kavuştuğu şöhret... Bazen inanılmaz gerçekçi olabiliyor.
Velhasıl, Sandman okudukça okuyasınız gelen harika bir hikaye dili ve hayal gücüne sahip bir çizgi roman. Böylelikle en uzun ciltlerinden biri olan 6. kitap Bağdat hikayesi ile bitmiş oldu. 
Oguzhan Duman 
Sandman 6 
Neil Gaiman
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.