Edebiyatımızın toplumcu gerçekçi anlayışının bayraktar eseri: Çıkrıklar Durunca
Sadri Ertem 19. yüzyıl Osmanlı topraklarında yaşanan ekonomik değişimleri aktarıyor. "Adaköy" ahalisi geçimini hayvancılık ve tiftik ticareti dolayısıyla "yerli yün"den kazanmaktadır ancak değişen şartlar, endüstriyel değişim neticesinde "yerli yün"den ucuz fabrika kumaşlarına yönelme "Adaköy"ün ekonomik dengelerini bozar. Yörenin tüccarı Sıddıkzade gibi adamlar da bu durumdan yararlanıp köylüyü daha yoksul kılıp zenginliğine zenginlik katma derdindedir. Roman aslında bu çatışma temelinde yükselirken üst perdede de bir mezhep çatışması ortaya çıkar. Romanda insanların çıkarları uğruna dini, inancı, sevgiyi, insanları nasıl kullandıklarına dikkat çekilir.
Kalabalık bir kişi kadrosu olması ve hemen hepsinin hayat hikayesine değinme uğruna bazı konuların, bölümlerin yüzeysel ele alındığını söyleyebilirim ancak bu durum romanın okunabilirliğine halel getirmiyor.
Edebiyatımızın tarihsel yolculuğuna şahit olmak isteyenlerin okuması gereken bir roman.
Okuyacaklara iyi okumalar dilerim.