Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kutsal açlık öyküleri konusunda en zengin malzemeyi bize sağlayan Brumberg, aradaki gerekçelendirme farkı nedeniyle iki farklı fenomenin aynı olamayacağını savunanlardandır. O, kültürel şartların bugün de geçmişte de kadınların yiyecek konusundaki yaklaşımlarına etki ettiğini ancak farklı nedenlerin var olduğunu söyler. Ona göre kültürel ortam Batı dünyasında iki dönem kadınların iştahları üzerinde kontrol sağlamalarında etkili olmuştur. Birincisi 13.-16. yüzyıllar arası, ikincisi ise sanayileşme sonrası dönemdir. Önceki dönemde kontrol, dindarlıkla ve inançla bağlantılı idi ve Tanrı'nın gözünde mükemmelliğe ulaşmak için züht çabalarına giriliyor, bu çerçevede katı oruçlar tutuluyordu. Sonraki dönemde ise, iştah sınıf kalıplarıyla, cinsiyetle ve aile ilişkileriyle bağlantılı olarak gelişti ve modern dönemdeki anorektik kızlar toplumun fiziksel açıdan ideal bulduğu mükemmel güzelliğin peşine düştüler. Görüldüğü üzere aslında Brumberg, modern dönemden bakarak Ortaçağ azizelerini anorektik olarak nitelemenin yanlış olduğunu savunsa da bu sözleri söyleyerek farkında olmadan bizim başından beri savunduğumuz gibi iki fenomenin etiyolojik açıdan birbiriyle aynı olup rasyonelleştirmelerinin farklı olduğunu kabul etmiş olmaktadır. Kutsal açlık uygulayan asetiklerin çekincelerinin obsesif kilo alma korkusu olmayıp, onların nefislerini arındırmak, yüceltmek, kutsal kimseleri taklit etmek, mistik deneyim yaşamak vb. dini ve manevi idealleri uğruna bu çilelere katlandıklarını iddia edenlerin içine düştükleri hata, görünür nedenlerden yola çıkarak gerçek nedenleri ve pek çok benzerliği gözden kaçırmaktır. Birincisi bir hastalığa yakalanan herkeste sebebin aynı olması gerekmez.
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.