Türkçeye çevirisinin henüz yapılmadığı bu roman birinci Karabağ savaşından bahsediyor. savaş sırasında ve daha çocukken ailesiyle birlikte evini barkını bırakıp kaçmak zorunda olan ana karakterimiz yıllar sonra bir yazar olarak gazetede çalışmaktadır. bu sırada iki düşman devlet arasında batıdan gelen maliye yardımıyla barış temasları, sanat paylaşımları ve kampları düzenlenmektedir. Davet alan ana karakter Ermenistan'a giderek bu kamplardan birine katılır ve romanda hem oradaki ortam- iki düşman halkın bir biri hakkında düşünce ve bakışları hem de savaşın nasıl başladığı ve ilerlediği kahramanımızın hafızasında canlanarak çocuk gözünden bizlere aktarılmaktadır. Akıcı ve yalın bir dille anlatılan oylarlar ve insanlar Karabağ savaşı ve hakkında yazılmış en etkili ve güzel metin olma özelliğine sahiptir.