Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Günümüzün özeti: Kan
··
3.169 görüntüleme
Rüm. okurunun profil resmi
Bana sorsanız kadın yeryüzünün bir kıvrımı gibidir,  bakıldığında olmasa da olur aslında denilen ama olmadığında bütün yeryüzünün şeklini değiştirecek büyüklükte boşluklara sebep olan.. Kiminin anası, kiminin bacısı, kiminin eşi, kiminin sevgilisi, kiminin kızı, kiminin her bir şeyi  ya da belki hiçbir şeyi.. Hep değişkendir kadının statüsü, kimliği her şahsa münhasır bir isim tamlamasıyla adlandırılır. Ama günümüzde bunların çoğunun içi boşaltılmıştır. Örneğin bir ana doğurur sizi bir nefesle, bir ömür sürmenize vesile olur, ama öyle bir zaman gelir ki bu bile unutulur! En küçük bir sorunda, ya da baş edemediğiniz her sıkıntıda hemen ona yeter gücünüz, avazınız çıktığı kadar bağırır parça parça edersiniz kalp çeperini. Örneğin bir eş, hayatın çakıllı yollarını birlikte yürümek için yeminler edersiniz önce. Başlarda her şey peri masalı gibidir, kadın ve erkek her geçen gün karıncalar misali minik minik kurarlar yuvalarını, ama sonra düzen bir şekilde değişir. İkisi de aynı derecede yorulur çalışırken ama erkek her akşam muntazam yapılan hizmetinden ödün vermek istemez, kadın hele bir görevlerini aksatsın bakalım, her türlü psikolojik şiddete maruz bırakılır. Erkek zamanını istediği şekilde geçirebilir ama kadının böyle bir lüksü yoktur! Bakın dikkat edin ‘lüks’ dedim, çünkü kadının zamanını istediği şekilde geçirebilmesi büyük lükstür günümüzde. Erkek her konuda egosunu tatmin etmek için avaz avaz bağırabilir ama kadın sözlerini tartmak ve sesinin ayarını her seferinde kontrol etmek zorundadır. Allah muhafaza duvar da bir vesikalığının çekilmesi an meselesidir yoksa! Yani demem o ki edilen yeminler, verilen sözler filan fasa fiso, erkek olduğundan daha güçlü ve bağımsız, kadın ise yerinde saymaya mahkum edilen, asosyalleştirilen, zamanını nasıl geçireceği fikrinden bile yoksun bırakılan, aman fazla sevgi göstermeyeyim şımarır mantığı güdülerek hak ettiği şefkatten, saygıdan mahrum edilmiş olarak toplumda yerini alır.. Kadının en derin iki örneğini verdim size, bu liste daha çok uzar aslında ama bence buna lüzum yok. Neticede yıllardır konuşuyoruz olmuyor, anlatıyoruz anlaşılamıyoruz, susuyoruz eziliyoruz, yani kısacası biz dünyada anlaşılamamaya mahkum edilmiş bir türüz, ne yazık ki.. İşte o yüzden yazının başlığı “Kadının Adı Yok” seçildi, yani Ayşe, Fatma, Zerrin, Füsun ne önemi var ki? Her evde bizlerden bir tane var nasıl olsa, yok sayılan! Sokakta çocuğunu, evinde hastasını, yaşlı anne babasını, yeni doğmuş bebeğini ciğeri ezile ezile bırakıp çalışan anneler, kadınlar, kızlar, çocuklar onlar. Aslında sadece çalıştıkları işyerlerini değil, dünyayı güzelleştiren varlıklar kadınlar. Herkese ve her şeye inat bugün daha yüksek perdeden atın kahkahalarınızı, çünkü siz bunu çok hak ediyorsunuz. Dünyanın türümüze uyguladığı zalim adalet yüzünden içi kan ağlarken bile yüzü gülen kadınlar var kadınlar iyi ki de var.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.