Affet, bu gece seni sevmekten vazgeçtim…
Çünkü seni özlemeye artık tahammülüm
yok. Üstelik bir gün her şeyin
düzeleceğine olan inancımı da yitirdim.
Ne küçücük bir ihtimal kaldı sana
dair, ne de azıcık da olsa hayalim.
Ben yalnızca seni değil,
umudumu da kaybettim…
Az önce sesini duymak istedim.
Cesaretimi toplayıp numaranı çevirdim,
ama arama tuşuna basmaya gitmedi elim.
Yalnızca “alo” demen bile yeterliydi,
iyi olduğunu bilmek istedim sadece.
Hala oralarda bir yerlerde nefes
aldığını bilmek iyi gelecekti. Olmadı…
Arayamadım…
Sesini bile duyamadığım
birini sevmek her geçen gün biraz
daha yormaya başladı beni. Bu yüzden
bir kere duyup bir daha özlemektense,
hiç aramayıp böylece unutmayı seçtim.
Affet, bu gece seni sevmekten vazgeçtim…
İsterdim ki şuan seni bu kadar anmışken
kulakların çınlasın ve hatırla beni…
Ara… Seni içimde tam öldürmek üzereyken
suçüstü yap bana; yalandan da olsa
halimi, hatırımı sor. İstersen sus,
hiç konuşma. Ama orada bir yerlerde
olduğunu, arada da olsa aklına geldiğimi
belli et.
En çok şuan ihtiyacım var sana.
En çok şuan sarılmanı istiyorum.
Sevme beni. İnan bana bunun da hiçbir
önemi yok. Ama bir zamanlar hiç
sevmemişsin gibi davranman üzüyor
beni. Buna tahammül edemiyorum.
Çünkü bunu hiç hak etmedim.
Affet, bu gece seni sevmekten vazgeçtim…
Sigarayı bırakmazsam ortalama kırk
yıl daha ömrüm var; ama seni sevmeyi
bırakmazsam korkarım ki öleceğim.
Çünkü katlanamıyorum artık yokluğuna,
çünkü öyle işlemişsin ki iliklerime,
sen yetmezliğinden öleceğim.
Affet, bu gece seni sevmekten vazgeçtim…