“Kuyucaklı Yusuf” Çıkarımlar
Yusuf’un ailesini travmatik bir şekilde kaybetmesinin ardından insanlara karşı daha mesafeli oluşuyla birlikte hayatın içerisinde kendisine bir yol çizmeden düz bir yolda devrik adımlar atmasına yol açmış.
Kitapta geçen yılların cumhuriyet dönemi öncesi olduğunu biliyoruz. Geçmişi sadece yazılanlardan bilmekle bu yazılanlar çerçevesinde yorumlamak arasında elbette farklılıklar olacaktır. Görüyorum ki “eskiden hayatlar daha samimi, daha sıcak, daha içtenmiş” tabirinin Sebahattin Ali’nin bu romanıyla birlikte doğru olmayabilir kanaatine vardım. Bu zamanda yaşadığımız eğitimsizlik veya yozlaşmadan dolayı (sebepler çoğaltılabilir) meydana gelen ahlaki ve yolsuzluk suçları, bundan 100 yıl öncesinde de tarihin gölgesinde meydana gelmeye devam etmiştir diyebiliriz.
Kin dolu bir annenin kızını kendi otoritesi uğruna kirli fikirlerine alet etmesi, kitapta bahsedilen dönemde akla gelmesi ihtimal dahilinde olmayan bir olaydır. Günümüzde bu tip olayların gün yüzüne çıkmasını sağlayan teknoloji hayatlarımızdaki sözde refahı silip atmış oluyor. Aslında duymadığınız, görmediğiniz veya bilmediğiniz zaman kendinizi daha refah(sözde) bir hayat içerisinde yaşadığınıza inandırıyorsunuz. Yaşanan olaylar şahitlerinin gözlerinde tarihe gömülüyor.
Not: Bunun bir roman olduğundan eminim sadece çıkarımlarımı yazarın gözünden yapmaya çalışıyorum. Romanda yaşanan trajediler bir pembe dizi edasıyla yazılmış. Bir pembe dizi romanı olarak okuyup kenara atmak istemedim. Kin, öfke ve kıskançlık duygularının her dönemde kötü senaryoları meydana getirdiğini yorumladım. 
Kuyucaklı Yusuf
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.