Andreas Kollender'in bu 'Çölün Eşiğinde' romanını eleştirenler, yazarın sıradışı ve başarılı edebi tekniğini ve etnoloji bilimi ile ilgili fikirlerini ve roman karakterinin, çöllere düşen Mecnun misali, elindeki fotoğraf ile Fas'ın kuytu sokaklarında sevgilisini arama tutkusunu ve Pasifik'in uzak adalarına keşif seyahatları yaparken orada bir yerli kadına tutulan Alman etnoloğun aşkını ve Fas'ın kavurucu çöl iklimini ve Fas'ın büyülü atmosferini ve Fas'daki bir şehirde surlara vuran okyanus rüzgarlarını nasıl görmezden gelebilirler? Bu nasıl olabilir ki?