Forneus’a gelince, hiç susmadan bana emirler yağdırıyordu. ‘Koğuş katında sadece üç asker bulunur ve bir kaptan. Kaptan yeni gelenleri karşılamaya inmiş olmalı. Korkma sadece üç kişiler. Cesur ol, kapıya yakın dur. Ben kavga çıkartırken korkmuş gibi görün. Askerlerden bir tanesi seni hemen dışarıya çıkartacaktır. Dışarıda askerin diz kapağına sert bir şekilde tekme at. Bacağını kıracak kadar güçlü bir tekme. Sonra bir tane de yüzüne vur; bayılt. Diğerlerine haber verirse kaçamayız. Bayılttıktan sonra silahını al! Cebinde bizi bayılttıkları iğnelerden olmalı. Onları da al. Unutma bunu. Ben o sırada Jackson’ı askerlere karşı kışkırtacağım ama geri dönmek zorundasın. Jackson en fazla bir tanesiyle başa çıkabilir. İğneyi askerlerden biri üzerinde kullanırsan diğeri sorun olmaz. Ama unutma, içeri girdiğin anda silahı bana vermek zorundasın.’
Stratejiyi kafasında oturtmuştu. Ancak bilmediği benim gücümdü. Bir bacağı kırabilecek nitelikte tekme savurabilir miydim, bilmiyordum.
‘YAPABİLİRSİN!’
alıntı kız kurusu kitabından değildirKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.