Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

300 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Selahattin Demirtaş'ın okuduğum ilk kitabıydı. Bulunduğu konum itibariyle seveni de sevmeyeni de çok olan bir şahsiyet. Ama bir gerçek var ki kendisine en muhalif kişinin bile az da olsa bir sempatisi veya bir saygısı vardır mutlaka -kendim deneyimlediğim kadarıyla... Siyasetçiler her zaman eleştirilen bazen ise nefret duyulan kişiler bile olabilirler. Her insanın dünya görüşü farklıdır nihayetinde. Farklılık güzeldir aslında fakat kendinden olmayanı ötekileştirdiği gibi kendi düşüncesini de dikte etmeyi amaç edinmiş zihniyetlerin kara veba gibi yayılması da ayrı bir hastalık biçimidir bence. Ülkemizde gördüğüm kadarıyla her şey siyah beyaz olarak iki keskin kontrastlı renge bölünmüş durumda; ya siyahsındır ya da beyaz, onun dışında başka renkler fazla kabul edilmiyor ne yazik ki. Eğer tüm bu renklerin içinden gri olmayı başarabiliyorsanız sizin için siyah veya beyaz diye bir şey kalmıyor, ve diğer renklere daha fazla yakınlık gösterebiliyorsunuz. Ve ben bu sitedeki insanların, büyük bir kısmının, bu gri renkten insanlardan oluştuğuna inanıyorum. O yüzden kimsenin çıkıp da kitaptaki felseden, edebiyattan, bilimden, sanattan ayrılıp sadece ideoloji bakımından kendine yakın bulmadığı kişiyi eleştireceğini sanmıyorum. Ben her düşünceden, ideolojiden, felsefeden kitapları okumuş birisi olarak sadece edebiyat niteliği bakımından bu kitaba bakacak olursam ancak kitabın gerçek değerini ortaya koyabilirim. Onun dışında sadece kendimi kandırmış olurum. O yüzden kitabı okumak isteyenlerin ilk başta anlattıklarımı bir kenara koyarak başlamasını tavsiye ederim. Çünkü söz konusu yazar ne saz çalarken ne türkü söylerken ne de roman yazarken siyasetçidir. Yazar sadece meydana çıkıp halkla siyaset konuştuğunda siyasetçi olur. Bu kitaba başlarken kafanızdaki mevcut Selahattin Demirtaş kimliğini bir kenara bırakacak olursanız o zaman etkileyici kurgusuyla, felsefesiyle, edebiyatıyla, dünyaya bakış açısıyla kaleme alınan söz konusu eseri görebilirsiniz. "Merkezinde aşk olan" bir kitabın anlamı herhangi bir ideolojinin çok daha ötesindedir bence. Kitap iki ayrı aşkın farklı biçimlerini anlatmaktadır. Birisinde kavuştuğunda aşkın biteceğinden korkan ve bunun için kavuşamayan; diğerinde ise kavuştuğu halde yarım kalmış bir aşkı anlatmaktadır. İkisinde de mutluluk ana hedeftir ve ikisinde de tamamlanamamış bir mutluluk hali vardır. Mutluluk çokça sorgulanıyor zaten. Az felsefe, az bilim, az edebiyat, az ideoloji ve az da aşk derken ortaya kitabın içeriğiyle fazla uyuşmayan "Leylan" adlı bir eser ortaya çıkıyor. :) Son zamanlarda okuduğum en etkileyici kurgusuyla bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Neye elini atsa başarılı olan bir insandan da böyle bir eser beklenirdi zaten. Sanatın olduğu her yer güzeldir. Siyaset sahnesinde de örneklerinin çoğalması umuduyla...
Leylan
LeylanSelahattin Demirtaş · Dipnot Kitabevi · 20236,4bin okunma
·
258 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.