Öncelikle, Toptaş’ın tüm roman, öykü ve denemelerini okumuş bir okur olarak şunu belirtmek isterim ki, otoriteler tarafından “Doğu’nun Kafka’sı” olarak nitelendirilen Hasan Ali Toptaş, kanımca yaşayan en büyük dört Türk romancısından biridir. Diğerleri ise #OrhanPamuk ve #İhsanOktayAnar. Dördüncü isim ise bende saklı kalsın. Toptaş’ın pek çok romanı ödüllüdür. Bu roman da çok ilginç. Kitabı farkında olmadan çıktığı hafta satın almışım. Yazarın pek çok yapıtında olduğu gibi sürrealist öğeler içeriyor ama yine de kendini okutuyor. Eserde köyden kente geçmiş bir ailenin dramı ağladıkça gözünden taşlar döken kızları üzerinden anlatılıyor. İşlenen asıl tema ise insanların seyir merakı, bu merakın doğurduğu acımasızlık, habire dönen karanlık bir menfaat çarkı, çarkın öğüttüğü insanlar, yarım kalmış sevdalar ve parçalanmış hikâyeler... Yaşanan acıların, haksızlıkların, güçlünün tahakküm kaynağının acılara, zulümlere ve haksızlıklara sessiz kalan, hatta sessiz kalmak bir yana bunu seyirlik bir şölene dönüştüren biz kalabalıklar olduğunu kafamıza vura vura anlatıyor. Severek okudum. Tavsiye ederim. Fakat önce Münir Nureddin’nden “Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın”ı dinleyin lütfen.

Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,3bin okunma

·

343 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ali doğan