Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

384 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
İnanılmaz etkilendiğim, çok beğendiğim ama okurken de bir o kadar zorlandığım bir kitap oldu kendisi. Mutlaka duymuşsunuzdur Dostoyevski’nin idam cezasının son anda kürek cezasına çevrildiğini. İşte bu kitap bu sürgün yıllarının biz okurlar için en detaylı tasviri. Zorlandım çünkü, hapishane ortamının zor koşullarında insan ve toplum psikolojisinin bu denli analiz edilmesiyle her şeyi kafanızda çok net canlandırabiliyorsunuz. İnsanların içinde bulundukları durumda çektikleri fiziksel ve psikolojik sıkıntıları, hissettikleri acıların şiddetini siz de sayfaları çevirirken onlarla birlikte yaşıyor, haliyle üzülüyorsunuz. Yapabilecekleriniz sınırlı. Zaman ağır ağır ilerliyor. Cezalar da çok ağır. Hep kasvet. Yoruyor insanı. Bizim okurken yorulup üzüldüğümüz şeylerin gerçekten yaşanmış oluşu da çok acı. Ölüler evi öyle bir yer ki, toplumun her tabakasından suçlu insanlar var burada. Ne soylu oluşu ne alt tabakadan oluşu, ne eğitimli oluşu ne eğitimsiz oluşu hiç fark etmiyor. Kimisi suçluluk çekerken kimisi ballandıra ballandıra anlatıyor yaptıklarını. En ufak pişmanlık ifadesi bile yok. Sayfalar ilerledikçe şiddetin çözüm olmadığını da görüyoruz. Cezalar o kadar ağır olabiliyor ki onlardan kaçmak için hemen başka bir suç işleyebiliyor mahkumlar. Daha büyüğüyle cezalandırılacaklarını da biliyorlar ama anlık acıdan kaçmayı düşündükleri için işin o kısmını düşünmüyorlar bile. Daha çok şey yazılabilir ama ben bu kadarla bırakıyorum. Dostoyevski’yi daha iyi tanımak, onun yaşadıklarını anlamaya çalışmak adına okumanızı öneririm.
Ölüler Evinden Notlar
Ölüler Evinden NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202014,5bin okunma
·
670 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.