Kitap, transseksüel bir genç kızın hüzünlü hayatını anlatıyor. Bir erkek olarak dünyaya gözlerini açıyor, sonra cinsel kimliğini sorgulamaya başlıyor ve ailesi bunu fark edince aile içinde huzursuzluk baş gösteriyor. Anne ve babası onu erkek gibi yetiştirmekte ısrarlı. Sonunda pes edip ayrılığa kadar gidiyor anne ve babası. Kızımız kitapta, "Benim yüzümden ailemiz dağıldı" diyor. Tüm suçu omuzlarına yüklüyor. O yük kendini eziyor, hayat denilen bataklıkta kaybolmaya mahkum olan biri haline geliyor. Yazarımız da transseksüel. Kurguya kendinden bir parça koyduğunu da düşünüyorum. Kitaptaki ana karakterimiz de itilip kakılıyor, intihar ediyor, feci bir şekilde dayak yiyor ve bulunduğu sehiri değiştirmek zorunda kalıyor. Kitabın ilk sayfalarında ergen muhabbetleri var ama kızımızın geçmişte yaşadıkları içler acısı. Eşcinsel, lezbiyen, transseksüel vs. gibi durumlar ülkemizde olduğu gibi dünyada da bazı insanlar tarafından büyük tepkiyle karşılanıyor. İtiliyor, toplum tarafından dışlanıyor, alay ediliyor hatta dayağa kadar gidiyor. Bazen bunlar hakkında öyle acımasız yorumlar okuyorum ki; insan denen varlığın ne kadar kötü, ne kadar cahil, ne kadar vahşi olduğunu görüyor, ürperiyorum. Ne diyebilirim ki... İçindeki vahşeti kontrol edemediği için ulaşamadığı ciğere saçma bahanelerle mundar diyen insanlara mı acıyalım , yobaz beyinle onları yetiştiren aileye mi acıyalım, kendi ezikliğini böyle davranarak kapatmaya çalışanlardan mı tiksinelim bilemedim. İğrenç bir zihniyetin içinde çürüyüp gidiyoruz vesselam.

Eğer Kızın OlsaydımMeredith Russo · Yabancı Yayınları · 2021143 okunma

·

427 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.