GrishaVerse serisinin ikinci kitabıdır. Serinin ikinci kitap yorumu olduğu için lütfen ilk kitabı okumayanların bu incelemeyi okumasını tavsiye etmiyorum. Alina, Karanlık Efendisi’nden ve Karanlık Diyarı’nın karmaşasını ardında bırakarak başka yerlere kaçmaya çalışır, ancak sandığının aksine kaderinden ve peşindekilerden kaçmak onun düşündüğü kadar kolay olmayacaktır. Karanlık Efendisi, Alina ile karşılaşmak için hazırlık yaparken Alina Karanlıklar Efendisi’ni yenmek ve ülkeyi özgürleştirmek için gereken güce sahip olması gerekir. Onu zorlu ve büyük bir yolculuk beklemektedir. Normalde seri kitaplarında birinci kitap ikinci kitaba göre daha sönük kalır ama burada ikinci kitap bana göre daha fazla sönük kalmış. Aynı zamanda birinci kitapta eksik görüp beğenmediğim yerler hâlâ daha bir değişikliğe uğramamıştı, yine her şey aynıydı. Betimleme ve evren hakkında hâlâ daha yeterli tasvirler yoktu. Karakter arasındaki ilişkiler yine çok zayıf anlatılmıştı. Hele ki Malyen ve Alina arasındaki ilişki bana çok yapmacık geliyor, aralarındaki bağı çok güçlü ve yoğun olduğunu hissedemiyorum. Bu kitabı okurken genel olarak çok sıkıldım, tam manasıyla olay niteliği taşıyan pek bir şey yoktu. Yazar sonda bütün cevherlerini ortaya serse de yine kitap bir önceki kitaba göre yükseğe taşıyamadı, bana göre aksine bir tık beklentimi düşürdü. Alina’ya yine zaman zaman sinir oldum, hâlâ daha aynı kendine güvensizliği devam ediyordu. Alina’nın çoğu şeyin farkında olmayışı insanı sinir ediyor. Ayrıca Malyen’e karşı aşırı bir nefret besledim. Alina’nın ne gibi sorumluluk üstlendiğinin farkında olmasına rağmen ergen bir velet gibi davranıp durdu, bir de üstüne kıza salak salak tripler atmasıyla iyice Malyen’e sinir oldum. Sorumsuzun tekiydi. Madem aptalca hareket edecekti etrafındaki insanlara yük olmasaymış. Aslında tam Alina ile birbirlerine yakışır cinsten karakterlere sahipler ama üçüncü kitapta ana karakter aşk yasacaksa bile bu kişi Malyen olmasın, klasik kitaplar gibi bir klişeye düşünerek Karanlıkla Efendisi ile olmasına bile razıyım ama Malyen olmasın. Tamam biraz mübalağa ediyorum çünkü Karanlıklar Efendisi de göründüğü gibi biri değil, daha doğrusu göründüğünden daha cani biri olduğunu bu kitapta annesini bile hırstan harcayabileceğini görerek anlamış olduk. Bu kitapta favori karakterim Nikolai oldu ve şu ana kadar sevip benimsediğim tek karakterdi. Bir an için Alina’ya ima ettiği sözlerin gerçek olmasını bile diledim ama boşa kürek çekmek gibi bir şeydi bu isteğim. Nikolai bana göre kitaptaki aklı başında tek karakterdi. Yeni katılan Tolya ve Tamar’ı çok sevdim. Nikolai’nin kardeşi tam bir salak, aptallığın vücut bulmuş hâli gibi resmen! Kitap genel olarak beni boğdu, artık bitse de kurtulsam havasına girdim. Yazım yanlışları bu kitapta göze batacak kadar çoktu. “Dedi, dedim” kavramlarında yapılan hatalar yüzünden arada “Kim ne dedi?” gibilerinden olup afalladım. Bu yayıneviyle alakalı olduğunu elbette biliyorum ama keşke bu kadar satış yapan kitap serisini yazım hatalarıyla dolu satışa sunulmuş olmasaydı. Kuşatma ve Fırtına ortalama kitaptan fazlası değil benim için ve seriyle ilgili hayal kırıklığına uğramama az kaldı. Bu sebeple son kitabını daha sonra okumayı düşünüyorum. Ufak bir aradan sonra sonuncu kitabına başlayacağım. Okumayı düşünenlere keyifli okumalar dilerim.

Kuşatma ve FırtınaLeigh Bardugo · Martı Yayınları · 20144,527 okunma

·

507 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.