Ali Lidar'ın okuduğum ikinci kitabı. İlki Z Raporu idi. Çok güzel bir alıntı almıştım o kitabından da. Mesela şu sözünü çok beğeniyorum ;
Her şeye sıfırdan başlanabilecek bir yerlere gidelim.
Bu kitabında da her sayfasında kısa kısa anılarını paylaştığı, biraz kendinden biraz hayattan.. Yine güzel yine isyan dolu..
Eskişehir'in sokakları caddeleri hepsi adına aşina olduğum yerler beni kitaba daha yakın hissettirdi.
Yazarın en çok hoşuma giden değindiği konu şu oldu: biz lisede edebiyat dersini görmeye başladığımız günden bugüne kadar ezbere şeyler bize dayatılmış hiç Kafka'dan Dostoyevski'den ya da Oğuz Atay'dan İlhan Berk'ten bahsedilmemiş hep şeyh Galip Nedim Fuzuli gibi Divan edebiyatından basma kalıplarla bugüne sisteme gelmişiz. Yanlış anlaşılmasın burada Divan edebiyatına karşı kötü bir düşüncesi yok sadece böyle şeyleri ezbere gördüğümüz için, daha farklı şair ve yazarları öğretmedikleri aynı zamanda göstermedikleri için yani bazı şair ve yazarları okumamış ve yaşamamış mahrum kalmışız bırakılmışız diyelim.Evet ben de sorarım Kafka değil de neden vezin ölçüsü? Kafka'dan bir ders alabiliriz peki şimdi vezin ölçüyle kim şiir yazmamızı ister ki?
Keyifle okudum haklı bulduğum çok nokta oldu. Beğendiğim alıntılar da. Ama hocam ille de "Z Raporu"bana apayrı bir tat verdi. Yazarın hayatına yolculuk ediyor siz de dalıp gidiyorsunuz. Tavsiye edilir.