Niçin bu dağ başındayım
bilmiyorum.
Vardır mutlaka bir hikmeti
bilmiyorum.
Bilmemek daha iyidir belki.
Ben demiyorum ki
Süleymaniye'nin mihrabına serileyim, insanların alnı bana değsin. Secde taşı olayım demiyorum. İstemediğimden değil. Kendimi o işe değer bulmadığımdan. Yoksa isterim tabii. O kadar isterim ki Süleymaniye az gelir. Kâbe'yi isterim hem. Bütün taşların rüyasıdır Kâbe'de bir taş olmak. Medine'ye, Ravza'ya da razıyım. Kudüs de fena değil hani; fakat işgal altında. Acaba Yahudi'ye fırlatılmış bir taş da mı olamam ben?