Bal Arısı MarcelBiraz çevresel faktörlerden dolayı biraz da kitap dolayısıyla benim için oldukça uzun süren bir okuma oldu. Okumanın uzun sürmesi ve parça parça olması ise kitapla arama mesafe koydu maalesef.
Öncelikle genel olarak Swannlar’ın Tarafı’na oranla daha çok beğenilmiş fakat ben kitabın ikinci kısmı olan Memleket İsimleri: Memleket kısmında zaman zaman sıkıldım ve zaman zaman okuduğum cümleler anlamını yitirdi. Bu bölümde anlatıcımız Marcel hizmetçileri Françoise ve büyükannesiyle birlikte Belbec’e gidiyor ve yazı orada geçiriyor. Belbec’te bulunduğu sürede kendisini etkileyen arkadaşlıklar kuruyor. Aslında genel itibariyle bakıldığında güzel bir bölüm olmasına rağmen Proust’un anlatımının detayları beni en çok bu bölümde yordu (ilk kitabındaki üç bölüm de dahil olmak üzere).
Kitabın ilk bölümü olan Mme Swann’ın Çevresinde ise okuması oldukça keyifli bir bölümdü. Marcel’in Swann’ların kızı Gilbert’la yaşadığı dostluk ve Gilbert’a duyduğu aşkın anlatımı beni etkiledi. Bir de anlatıcıdan ziyade galiba Swannlara daha çok çekiliyorum, onların hayatları ve sosyetedeki konumları, haklarında söylenenler daha çok ilgimi çekiyor.
Her iki bölümde de Proust’un aşka bakış açısını görüyoruz ve Proust’tan beklenildiği üzere biraz hastalıklı oldukça hassas ve hayalle gerçeğin birbirine geçtiği bir aşk anlatımı var her iki bölümde de. Bu kitapta da altını çizdiğim bir çok satır oldu. Proust’un düşüncelerini seviyorum, ya benim düşüncelerimin ayrıntılı bir anlatışını okumuş oluyorum ya da aklımdan geçirip de somutlaştıramadığım düşüncelerimi bana anlatıyor.
Üçüncü kitabı okumak için fazla yorgun hissetmeme rağmen seriye devam etmek için özlem, merak ve sabırsızlık duyuyorum. Biraz dinlendikten sonra serinin üçüncü
kitabı Guermantes Tarafı’na da başlayacağım.