Bu kronik sorunun çözümü için benim önerim şudur: Evet, siyasal akt dinin önemli bir unsurudur; ancak din istismarı, dini iç savaş, totalitarizm ve dogmatizm de din tarihinin ayrılmaz bir unsurudur. Bu sorunu çözmenin yolu, siyasal aktörler dini saikle siyaset yapabilirler; ancak siyasal söylemlerini dini (Allah, ayet, İslam, Şeriat, Kur'an, Hz. Muhammed.... vs.) olarak kurmasınlar. Allah'ın ve Hz. Muhammed'in yaptığı gibi akıl, ahlak, vicdan, sağduyu, maslahat, zaruret ve gerekçeli olarak getirsinler. Böylece, hem dindarlıklarını icra etmiş: hem de dinlerin tarihinde hiç eksik olmayan istismar, iç savaş, totalitarizm ve dogmatizm belalarından da kurtulmuş olurlar.