Bu kitabı okumak inanın hiç kolay olmadı. 'Bırakmalı mı yoksa okumalı mıyım?' diye çok defa çelişti zihnim. Neler yaşanıyor yeryüzünde hiç haberimiz yokken, yanı başımızda ne acılar çekiyor insanlık. Bir çocuğa cinsiyet yüklenmesini kabul etmiyorum. Çocuğun cinsiyeti yok bana göre. Çocuk çocuktur... Bir mağdur çocuk şöyle demiş; " anlatayım ki anneler çocuklarına dikkat etsin, başkalarının da canı yanmasın." bu ne acı şey böyle?.. Kadınların en büyük sorumluluğu anne olmaları ve gene aynı duvara çarpıyor insanlık. Çünkü bir toplumu doğuran kadındır ve toplumu iyileştirmek için önce anneleri eğitmeliyiz. Kadın olmak, güçlü olmak, çocuğuna doğruyu ve yanlışı aynı anda gösterebilmek çok önemli. Aile içinde yaşanan taciz-tecavüz olaylarının toplu tanımıdır ensest. Tanımı dahi kan dondurucu. Ama bu durum zannettigimiz gibi, sadece bizim coğrafyamızda değil, dünya genelinde bir sorun. Bazı toplumlarca yok sayılan, bazılarında göz ardı edilen, bazılarında ise normalleşmiş bir insanlık suçu. Çoğunlukla çocukları içerdiği düşünülse de pedofiliden daha acı geldi bana. Zira bir yabancı değil bunları yapan... bazen baba,bazen dede, ağabey,dayı,amca,kuzen ve hatta imkansız gibi görünse de nadiren bir 'anne'. Bunu yapan insanlar hiç bir şekilde sınıflandırılamıyor. Genellikle yoksul ve eğitimsiz insanlar gelse de akla, yüksek gelire sahip, eğitimli, mevkii sahibi kişilerde sıklıkla yapıyormuş bunu. Genellikle kırsalda yoğun olduğu düşünülse de durum hiç de öyle değil. Aile içinde bunlar yaşanırken neler olduğu sorusu geliyor insanın aklına. 'fark edilmiyor mu?' diye sorguluyor insan. Çoğunlukla ediliyor ama susuluyor. ' Aman düzen bozulmasın, adına leke gelmesin, çocuklar babasız büyümesin, en kötüsü de elalem ne der' giriyor devreye. Bu vakaların açığa çıkması seneler alıyor ve çoğunlukla rehber öğretmenler tarafından anlaşılıyor ne yazık ki bazen idare, bazen de aile tarafından yok sayılıyormuş. Bazen annelerin çocuklarını kıskandıklarını biliyor muydunuz? 1.5 aylık bir bebeğin bağırsaklarının parçalanarak öldüğünü? Avustralya' da bir kadının 7 kardeşini doğurduğunu? 8 aylık bir gebenin ' Karnımda ki bebeğin babası kocam mı, babam mı bilmiyorum? dediğini... Bir babanın savunmasında 'Hakim Bey, bahçenize diktiğiniz ağacın ilk meyvesini başkasına verir misiniz? diye bildiğini... Bir avukatın savunma sırasında 'ne malum parmağıyla yapmadığı?' diye arsızlaştığını... Antalya da engelli kızına senelerce tecavüz edip, iki çocuğun dünyaya geldiği ve ikisini de öldürdüğünü ve öldürdüğü çocuklar için ceza almadığını biliyor muydunuz bir sözde babanın? Tekrar söylüyorum çok zorlandım. Sizde bir merak uyandırmak değil niyetim, bir farkındalık yaratabilmek için yazıyorum tüm bu satır başlarını... Son olarak diyeceğim şudur ki; umarım hiç yaşamamışsınızdır. Daha da önemlisi yaşatmamışsınızdır.

Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma

·

248 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.