“Çok acı ama gerçek.” Kitap bittiğinde bunu söyledim ne yazık ki.
Çünkü bize İslam’ın yaşandığını ve en doğru şekliyle yaşandığını söyledikleri yerlerde aslında tam anlamıyla cahiliye devrini gözler önüne seren bir hikayeydi benim için.
Milyonlarca kadından sadece bir tanesi Souad. Iki kez yanmıştır; bir, bu coğrafyada doğarak iki, “namussuz” damgası yediğinde kendini öldürmesi için görevlendirilen eniştesini benzin döküp yaktığında.
Açık konuşmak gerekirse herkesin olduğu gibi benim de gerçeklerle yüzleşemeyenlerdenim. “Töre, namus, intikam... yaftalarıyla yapılan dizilerden daha makul bir farkındalık yaratma diyebilirim.” Bu cümleden sonra kendimi Murat Soner gibi hissettim.
Abartı var mı derseniz eksiği bile var diyebilirim. Yaşamadan kimse bilemez ama bu hikaye kendimi o coğrafyanın insanını anlamanıza yardımcı olur emin olabilirsiniz.