Bizler kendi körlüğümüzün bile ayırdına varamadığımız için, duyumsayamadıklarımızı hayal gücümüzün yardımıyla anlamaya çalışmak zorundayız. Bunun en iyi örneklerinden biri, renkkörlüğünün keşfedilmesidir. Dünya nüfusunun yüzde onu gibi oldukça yüksek bir miktarda (çoğu erkek) renkkörü olmasına karşın, on milyonlarca kişinin algısını etkileyen bu kusurun farkına ancak 1793 yılında varılmıştır. İşin ilginç yanı ise bu buluşa adını veren İngiliz kimyacı John Dalton'un kendisinin de renkkörü olmasına karşın, bunu ancak kimyasal bileşiklerin renkleri konusunda yıllar süren araştırmalarından sonra anlavabilmiş olmasıdır.