Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

TOPLU ALINTI “ Doğmak ve ölmek kolaydı. Zor olan hayatın kendisiydi.” “İnsanın toplum tarafından kendisine sunulan o güven verici nimetleri reddetmek için çok cesur olması gerekir. Hele de yalnız kalmış bir ruhun bilinmez zevklerini araştırmak uğruna.” “Kendi kaderini kendi tayin etmenin fiyatı hiçbir zaman ucuz değildir. Hele bazı durumlarda, düşünülemez bile. Ama insan harikuladeliğe ulaşmak için, düşünülemeyecek olanı düşünmek zorundadır.” “ Eğer bir insan ıstırapdan kurtulmak uğruna tüm zevkleri de en baştan reddediyorsa, ne kazanır? İçinde ne ıstırap ne de zevk olmayan bir hayat boş bir hayattır. Nötr bir hayattır. Aslında lamaların amacı da yokluğun hiçliği zaten. İsteyerek hiçliği aramak ise yenilgiden bile beter. Kudra, bu teslim olmak demek. Korkakça teslim olmak. Bu zavallı yavru bebecikler, acı çekmekten öylesine korkuyorlar ki, hayatın en tatlı zevklerini feda edip canlarının yanmasından o sayede yakayı sıyırıyorlar. Bu tür bir zayıfla insan nasıl saygı duyar? Bilerek yavanı, sıradanı, güvenliyi kucaklayan, bunu sırf hayal kırıklığının getireceği acıdan kurtulmak için yapan bir insanı, nasıl bağrına basabilirsin?” “ Arzum eskisinden daha az değildi, yanlış anlama. Ama artık kendimi o arzuyla özdeşleştirmiyorum. Belki bu arzular bu yüzden insanlara felaket getiriyor. Arzularımızla özdeşleşince, onları fazla ciddiye alınca, yalnız hayal kırıklığına karşı duyarlılığımızı arttırmakla kalmıyoruz, ayrıca o arzuların serbestçe ve kolayca yerine gelmesini zorlaştıracak bir atmosfer yaratıyoruz.“ “ küçük mucizeleri kabul ettiğimiz zaman kendimizi büyük mucizeleri hayal edebilecek yeterlilikte hissederiz. Bir istiridyenin içinden parlak, canlı, lezzetli bir canlının çıkabileceğini kabul ettiğimiz anda, aynı kabuktan Afrodit’in geleceğini de kabul etmişiz demektir.“ “Aşkla mantığın farkı da şudur: Aşkın gözünde bir kurbağa pekala prens olabilir. Oysa mantıkçının analizinde, aşığın önce o kurbağanın prens olduğunu kanıtlaması gerekir, ki bu girişim nice tutkunun parıltısını körletmeye yeter.” “ Fiziksel ölümsüzlük bir sonuç, ilerde varılacak bir durum değildir. Devam eden bir disiplin, bir tutum, şimdiki zamanda uygulanması gereken bir yaşam biçimidir ve günden güne uygulanmalıdır“ “ İnsan, varoluşu bir ödüller ve cezalar sistemi gibi görecek kadar yüzeysel olsa bile, zaferlerimizin karşılığını da yenilgimizin karşılığı gibi pahalıya ödediğimizi er geç anlar.“ “Eğlenceli! Başkaları bu sözü yüzeysel buluyorsa, varsın bulsundu! Kendi gözüne, geçirdiği hayat bir tür oyun gibi geliyordu. Gelecekte de zihninin bir yanında hep bu oyun kavramını saklı tutmaya karar verdi… İnsanların kötülükleri aşabilmesi için bu oyun kavramının, dindarlıktan da, yardımseverlikten de, tedbirli olmaktan da daha önemli olduğundan emindi.” “İnsan mutsuzken dikkati hep kendine döner. Kendini çok ciddiye alır. Mutlular, yani kendilerini gerçekten sevenlerse, pek düşünmezler kendilerini. Mutsuzu neşelendirmeye çalıştığında, istemez, karşı çıkar. Çünkü dikkatini kendinden ayırıp evrene yöneltmek zorunda kalacaktır. Mutsuzluk, kendine düşkünlüğün varacağı son noktadır.” “Parfüm temelde çiçeklerin ya da misk kedisi ve amber çiçeği söz konusuysa, hayvanların cinsel çekiciliğini sağlayan şeydir. Yaratıkların ya da bitkilerin üreme salgılarından çıkarılan parfüm yaratmanın kokusudur. Duygularımıza dünyanın yenilenme gücünü getirir. Bir umut ve zevk mesajıdır.” “ Parfüm, kadının çiçekte bulunan cinsel gücü gasp etme aracıdır.” “ Koku, ölmekte olan bir insanı en son terk eden duygudur. Görme, duyma ve hatta dokunma gittikten sonra, ölmek üzere olanlar koku duyularına tutunurlar. Böyle olması, biz parfümcülerin çalışma alanının ne kadar önemli olduğunu anlatmıyor mu? Koku, en eski anılarımız için bir kanaldır. Beri yandan, gelecek yaşamımıza da bizimle birlikte girebilir. Bu arada da insanı keyiflendirir, hayal gücünü körükler, düşünceleri biçimlendirir, davranışı değiştirir.” “İki kişi birbiri hakkında başka hiç kimsenin bilmediği şeyleri bilirse, kimseye de söylemezlerse, o zaman o iki kişiyi dost saymak gerekirdi.” “ Yaptığımız şeylerin pek çoğunu, bilinçaltımızda, dolaylı olarak, ölüm düşüncesinden kurtulmak için yaparız. Belki de kendimizi, yaptıklarımızla çok değerli, çok vazgeçilmez kılmayı, ölümün bize almakta tereddüt etmesini sağlamayı amaçlarız.“ “ Ölüm herkesin çorbasındaki sinektir. Ölümü insanoğlu hiçbir zaman kabullenememiştir, bugün ise, eskisi kadar bile kabullenmemektedir.“ “ Vücut, zihnin uşağıdır. Eğer vücudumuzda durmadan, yetmiş ikiye vardığımızda nalları dikecekimizi söylersek, yetmiş ikiye varınca gerçekten dikeriz nalları.“ “Eskiden insanları mikroplar öldürürdü. Şimdi ise kötü alışkanlıklar öldürüyordu. Doktor Dannyboy öyle söylemişti. Kalp hastalığı, kişisel kötü alışkanlıklardan doğuyordu. Kanser, sınai kötü alışkanlıklardan doğuyordu. Savaş da siyasi kötü alışkanlıklardan doğuyordu. Dannyboy’a göre ihtiyarlık bile bir alışkanlıktı. Ve alışkanlıklar değiştirilebilirdi.” “ Beni rahatsız eden… özgün yaşantının yokluğu. Her şey o kadar sahte ki. Her şey yapay, sentetik, sulanmış ve standardize olmuş. Daha yarım yüzyıl önce Kaliforniya’da altmış üç tür marul yetiştirilirdi. Bugün yalnızca dört tür kaldı. Onlar da en iyi marullar değil. Tadı veya besin değeri en yüksek olanlar değil. Raf ömrü uzun olan, süpermarkette güvenli, temiz, tornadan çıkmış gibi gözükebilecek olan melez türler. Her konuda durum aynı. İnsanları, amaçlarını, fikirlerini bile standardize ediyoruz. Her şey sahteleşti.” “ Pan tabii hayvansal bilinci temsil ediyor. Memeli bilinci de kucaklamaktadır ama onun kişiliğinde sürüngen bilinçten de izler vardır.… Sürüngen bilinç soğuk, saldırgan, kendini korumaya dönük, öfkeli, açgözlü ve paronayak bir bilinçti.… Memeli bilincin tipik yanları, sıcaklık, cömertlik, sadakat, sevgi (romantik, platonik ve ailesel), sevinç, Üzüntü, mizah, gurur, rekabet, entelektüel merak, resim ve müzik sanatları ndan zevk alma gibi şeylerdi.” “ Neokorteks ışığa duyarlıdır ve kendisi, daha yüksek zihinsel faaliyetlerle aydınlanabilmektedir. Yani örneğin meditasyonla veya şarkı söylemeyle. Eskiler “aydınlanmak“tan söz ettikleri zaman bu sözü mecaz anlamıyla kullanmıyorlardı.“ “ Bizim yaşadığımız yüksek teknoloji çağında, memeli duyarlığının sert ve kaba tutumu artık yardımcı değil, engeldir.…Bize fiziksel saldırganlığı daha az bir insan beyni gereklidir şimdi. Daha sakin, düşünceli, yumuşak davranışlı, esnek kişilikler gereklidir. Ancak o zaman varlığımızı sürdürebiliriz bu yeni sistemde. Ancak o zaman bir sonraki evrim aşamasına katılabiliriz. Çiçeksel birinci evresinin kesinlikle bir takım ruhsal ilintileri vardır.“ “ Koku beyni, yani belleğin koku alma sinirleri ile harekete geçen kısmı bir yandan; ışık beyni, yani neokorteks diğer yandan, mistik durumun kilidini oluşturmaktadırlar. Koku, belleği hızlı ve yoğun bir biçimde harekete geçirir, zihinlerimizin zaman içinde serbestçe yol almasını sağlar. En derin mistik durumlar, normal zihinsel faaliyetin ışık içinde asılı kaldığı durumlardır. Mistik aydınlanmada, tıpkı ışığın hızında olduğu gibi, zaman durmuştur sanki.“ “ Belki de zihinsel telepati dediğimiz şeyin tümü koku duyusundan gelir. Belki diğer insanların düşüncelerini okumuyoruz da… kokluyoruz.“ “ Şizofrenlerin, düşmanlığı, güvensizliği, arzuyu ve bu gibi duyguları koklayabildiği bilinmektedir. Doktorlarındaki, ziyaretçilerindeki, diğer hastalardaki bu tür duyguları, ne kadar iyi saklanmış olursa olsun, koklayıp anlayabilmektedirler.“ “ İyilik-kötülük hikayesi her zaman sahtedir. Evrende olsun, ruhlarımızda olsun, yer alan olay; kötülüğe karşı iyilik değil, eskiye karşı yeni, daha doğrusu, modası geçmişe karşı kaderdir.“
·
326 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.