Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

#AlfaPsikolojiYayınları #PanikAtakDörtAyaklıBirFildir #Okuyorum " PANİK ATAK HASTALIK DEĞİL , DÖRT AYAKLI BİR FİLDİR ." Ben böyle söyledim ya hemen itirazlar gelmeye başlıyor. - Eeee hoca, senin söylediğinde laf mı? Adam çıkmış televizyona, internete avazı çıktığı kadar bağırıyor. “PanikAtak bir hastalıktır ve sadece psikiyatristler tedavi edebilir” diyor. Sende “hastalık değildir” diyorsun. - Sevgili kardeşim sizler kendinizi hasta hissetmezseniz sağlık sektöründe çalışan bizler ekmeğimizi nasıl kazanacağız. Bakın sizin için ekmeğimden vaz geçiyorum ve “panikatak” hastalık değildir diyorum. Şimdi sen bu satırları okuyorsan muhakkak panikatak yaşayan birisin. O zaman sana neden hastalık olmadığını anlatayım. Hastalık kavramı bizim ülkemizde maalesef çok yanlış kullanılıyor. Kadın çocuk doğurmak için hastaneye yatıyor. Doktorumuz hemen kadına “hasta” diye hitap ediyor. Şimdi soruyorum. “Doğum yapan kadın hasta mıdır?” Değildir. Doğum yapması onun sağlıklı olduğunun işaretidir. Bir başka kadın kısırlık tedavisi görür. Onun adı da hastadır. Depresyon yaşayan birisi hasta mıdır? Kesinlikle değildir. Depresyonda olması onun çözüm bekleyen sorunlarının olduğunun işaretidir. Şimdi biz sağlıkçılar bu vatandaşa sen “hastasın” demezsek bize gelir mi? Gelmez tabi. Sevgili panikatak yaşayan arkadaşım; şimdi sana gerçekleri anlatacağım derken meslektaşlarım ve psikiyatrist ağabeylerim bana kızacaklar. Onların gönül koymasını göze alarak anlatmaya devam edeyim. Panikatak bedensel olarak gösterdiğimiz bir tepkiyi tamamen yanlış yorumlamaktır. Olaylara yanlış bir bakış açısı ile bakmaktır. Şimdi panikatak yaşarken gösterdiğiniz tepkileri aşağıya yazayım. 1- Şiddetli çarpıntı, kalp atımlarını duyma 2- Endişe hali 3- Soluğun kesilme hissi 4- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı duyma 5- Bulantı ya da karın ağrısı 6- Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma 7- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu 8- Üşüme ürperme ve ateş basması 9- Terleme 10- Titreme ya da sarsılma 11- Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma hissi 12- Dış dünya yada kendisi gerçekliğini kaybetmiş gibi hissetme 13- Uyuşma ve karıncalanma duygusu 14- Ölüm korkusu Bu belirtilerin çoğu sizde varsa panikataksınız denir size. Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği deliğe. Bakalım gerçekten bu belirtileri göstermek panikatak olduğumuzun işareti mi? (Şimdi bir hikaye) Seni Ilgaz Dağına gönderiyorum.(Beni de götürmeyi unutma sakın). Kış mevsimi… Yemyeşil çam ağaçları… Ama bembeyaz bir kar örtüsü her tarafı kaplamış. Sen doğru kayak merkezine gidiyorsun. Otele yerleştin. Kayak pistine çıkıp kaymaya başlıyorsun. O sırada yolunu şaşırıyorsun ve aşağılara doğru kaymaya devam ediyorsun. Bir dere kenarına geldin. Tam bu sırada karşına kocaman bir ayı çıktı. Ayı aç. Kaçacak yerin yok. Koca ayının şakası yok. Karşında duruyor, gözlerinin içine bakıyor. “Tatlım bana yanaklarından bir öpücük verir misin? ” diyor. İşte tam bu anda panikatak esnasında gösterdiğin bütün belirtileri bedenin göstermeye başlıyor. O anda bir doktor gelip “ Arkadaş sen hastasın, ondan dolayı ayıdan korkuyorsun ” dese ne dersin. Ulan senin (……….) Sövmek yok. Sövmek yok. Mesaj alındı. Panikatak esnasında gösterdiğin tepkilerle, ayı karşısında gösterdiğin tepkiler aynı… Ayı dışsal bir uyarıcı, panikatak esnasında hissettiğin ölüm korkusu içsel bir uyarıcı... Tek fark bu… İşte sen bu tepkileri “kalp krizi geçireceğim, öleceğim vb.” değerlendirdiğin için her atak esnasında ölüp ölüp diriliyorsun. Peki panikatak nedir? Şimdi bir hikaye daha anlatayım. Çok güzel bir evin var. İçi değerli eşyalarla dolu… Evini hırsızlara ve art niyetli insanlara karşı korumak istiyorsun. Eve alarm sistemi kuruyorsun. Bir gün alarm gürültü ile çalmaya başlıyor. Tam bu anda ilk iş olarak alarmı kapatmaya çalıyorsun. Alarmın neden çaldığını düşünmezsin. Panikatak içinize attığınız, bastırdığınız duyguların artık size zarar verdiğini haber veren bir uyarıcıdır. Sen uyarıcıyı dinlemek yerine ona kızıyorsun. Alarmı kapatmaya çalışıyorsun. Doktora gidip ilaç alıyorsun. Alkol kullanıyorsun. Tek derdin alarmı kapatmak. Şimdi uyarıcılık görevini yapan panikatak’a kızmak doğru mu? Önemli olan içerideki hırsızları bulmak, yakalamak ve kodese göndermektir. İŞTE BİZ TERAPİLERDE BUNU BAŞARMANIZI SAĞLIYORUZ. Panikatak bir sebep değil sonuçtur. Sonucu ortadan kaldırmak sebebi ortadan kaldırmaz.
··
75 görüntüleme
Özgürce okurunun profil resmi
Bu kitabı neden alıcam biliyor musun içinde Ilgaz Dağı geçiyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.