Pencerelere uzun ve beyaz perdeler asılmıştı ve odanın ortasında bir kara tabut vardı: işte kendisi bu tabutta ölüm uykusuna yatmıştı; yani dileği yerine gelmişti! Bedeni dinleniyor, ruhuysa geziyordu. Solon’un dediği gibi: Kimseyi ölmeden mutlu sayma! ~ Uğurlu Pabuçlar