Kitaba ismini veren 30 milyon kelime, ebeveynlerinin kendisiyle konuştuğu ve konuşmadığı çocukların yıl içerisinde duydukları toplam kelime yığını arasındaki fark. Çok büyük bir sayı bu. Genel olarak sosyoekonomik ve kültürel yapı ile doğrudan bir bağlantısı olan bu durum, çocukların okul başarısından , okul sonrası yaşam becerilerine kadar çoğu şeyi etkiliyor. Çocuklarıyla sağlıklı ve doğru iletişim kurabilen ailelerin çocuklarının hayatta başarılı olma ihtimalleri çok daha yüksek.ilk üç yıl ise çocuk gelişiminde kritik dönem. Sonrasında gelişme tak diye durmuyor ama en önemli ve temel olan ilk üç yıl çok önemli. Doğru konuşmayı yazar “3K” şeklinde açıklamış . Öncelikle “Kavrayın” Çocuğun ilgilendiği ve yöneldiği konu - cisim neyse onu gözlemleyip onun hakkında konuşmak en güzel sonucu verecektir. Örneğin siz kitap okuyorsunuz ama çocuk kitapta bir kısma takıldı o kısımları ilgili sorularla ve konu dallandırma teknikleriyle konuşmayı genişletebilirsiniz. İkinci K ise “Konuşun” çocuk ile her şeyi , anlamadığını düşünsenize bile konuşun. Yaptığınız şeyleri anlatın, renkleri sayıları, duyguları anlatın ve olabildiğince farklı ve çok sayıda kelime kullanın. Böylece hem kelime dağarcığı artacak hem de konuşmaya başladığı zaman çocuğun düdüğü kelimeleri zihninde işleyerek anlaması çok daha hızlı olacak. Son olarak “Karşılıklı Yapın” Sadece sizin konşmanız yeterli değil. Ona da konuşma ve diyaloğa katılma imkanı ve isteği vermeniz gerekiyor. Sadece “Bu ne” tarzı ve yalnızca evet hayır ile cevaplanailecek sorular yeterli değildir. Zihin dünyasında hareketlenmeler oluşturacak “neden, nasıl” gibi sorular önemlidir. Çocuğun bu sorulara yanıt vermesi veya aklına sözcüğü getirmesi uzun sürebilir ama sabırla beklemek ve onun gelişimine saygı duymak gerekir. Kitaba minik bir özet geçtikten sonra kitapla ilgili düşüncelerimi yazayım. Kitap çok önerilen çok satılan ayrıca fiyatı da pahalı olan bir kitap.(60 tlye almıştım) Bu yüzden beklenti de garaz yüksek oluyor sanırım. Benim için hayal kırıklığı değildi asla. Okuduğum için memnunum. Ama aşırı abartmaya gerek de yok. Yazarın kendini tekrarladığını söyleyenler olmuş. Kitapta kendini tekrarlayan , ben bu yoldan dağa önce geçmiştim hissi veren bir yer göremedim ben. Çoğu yeri oldukça güzel ve faydalıydı. Birkaç bölümü OMK ile ilgili görüş ve teknik bilgi veriyordu. O kısımları hızlı geçtim. Onun dışında diğer yerleri sakin ve bazen de tekrarlı okudum. Ayrıca direkt etkili oldu diyebilirim. Hemen yeğenime kitapta anlatılanları uygulamak için çabaladım. Daha fazla ve daha çeşitli konuştum. Çocuk ne anlar demeden anlatmaya çabaladım. Eğlenceli de oldu açıkçası. :) Sadece çocuklarımıza veya yeğenlerimize uygulamamız da yetmez. Toplum içerisinde gördüğümüz ve iletişime geçtiğimiz her çocukta kelime dağarcığı ve konuşma becerisi için çaba harcamalıyız. Yazar buna “Kelimeleri Yaymak” diyor. Ve kelimeleri yaymadan toplumca kalkınamayız. Ne demişler “Bir çocuğu bir köy yetiştirir”.

Otuz Milyon KelimeDana Suskind · Buzdağı Yayınevi · 20203,879 okunma

·

968 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Burcu A