Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

#yaldız
"Baksana," diye guruldadı Morla, "biz yaşlıyız ufaklık, çok yaşlı. Yeteri kadar yaşadık. Çok şey gördük. Bizim kadar çok bilenler için hiçbir şey önemli değildir artık. Her şey durmadan yinelenir, gece gündüz, yaz kış,. Dünya boş ve anlamsızdır. Her şey bir çemberde döner durur. Gelen gitmek, doğan ölmek zorundadır. İyilikle kötülük, aptallıkla bilgelik, güzellikle çirkinlik, hepsi birbirini yok eder. Her şey boştur. Hiçbir şey gerçek değildir. Hiçbir şey önemli değildir. Burayı okuduğumda aslında şeyler üzerinde düşündüğümüzde gerçekten de belli bir düzende işleyen fabrikanın çarkları gibi olduklarını farketttim. Oksijen azor döngülerinden, solunum sindirim sistemlerine, biyolojik ve atmosferik döngülerden yörüngelere her bir şeyin belli bir görevi, işlevi var ve onu yerine getirdikten sonra aramızdan ayrılıyor. Bu nedenle doğanın öleceğini bilmek, iyiliğin olduğu yerde kötülüğün de olacağını bilmek bize aralarında fark yokmuş gibi görünmelerine neden oluyor. Aralarındaki fark kalmayınca da Morla'nın dediği gibi her şey boş, hiç bir şey önemli değil, gerçek değil diyebiliyoruz. Kışta iken yazın geleceğini bilerek ümit etmek sabretmek o yazdan sonra tekrar kışın geleceğini gören insan için o kadar kolay olmayabiliyor. Ben burdan şeylere değer katanın sırf kendileri değil onlara o işlevleri yükleyen bu düzenleri inşa eden Yaradan'ın olduğunu düşünüyorum. İyi kötüden, doğru yanlıştan asli olarak daha değerlidir. Ancak bu değeri gerçekten kimler görebilir, görse bile akşam sekizde eve gelen bir insan nasıl iyiyi doğruyu sırf kendileri için tercih edebilir. Hayat şartları yada eğitim durumu nedeniyle sırf iyi olduğu için iyiyi değil de kendisini biraz olsun rahat hissedebileceği kötüyü tercih eden bir insana kızabilir miyiz ? Böyle bir insana iyi de kötü de boş, anlamsız gelmez mi ? Allah burda öyle bir düzen kurmuş ki en başında iyiyi kötüyü bilmeyen insana dahi şunlar şunlar iyidir, şunlar şunlar kötüdür diyerek; iyileri yaparsan rızamı kazanırsın, kötüleri yaparsan kaybedersin diyerek onu iyiye sevk etmiş. İyi ve kötü üzerine düşünme imkanı olmayan insan bile Allah'ın rızasını kazanma gayesiyle iyiyi yapmaya kötüden kaçınmaya gayret edecektir. Allah'ın rızasını kazandıran iyi ile kaybettiren kötüye eskisi gibi boş yada anlamsız diyebilir miyiz artık ? Birde üstüne iyiyi işleyene cennet vaadi varsa. Böyle olduğunda iyi insana daha tatlı kötü daha acı gelmez mi ? Gelecek kötü günlerin gündüzler geçtikten sonra gelecek gecelerin korkusuyla yada ümitsizliğini yaşayan insan gecenin de gündüzünde sahibinin Allah olduğunu anlasa, geceden sığınabileceği en emin bir liman olarak görüp; gündüzü en iyi bir şekilde değerlendirmesi gereken bir nimet olarak bakmaz mı ? Birbiri ardına akıp giden gündüzler ve geceler Yaradan'ın nuruyla korku ve ümitsizlik kaynağı olmaktan çıkıp daha sevimli hale gelmez mi ? Morla haklı. Çok şey görüp, çok şey bilen insanlar için her şey önemsiz boş bir hale gelebilir. Ancak az şey bilip o az şeyde dahi Yaradan'ını gören insan için o şey şükür gerektiren bir nimet, sarsılmaz bir dayanak noktası, tükenmez bir ümit kalesi hükmünde olabilir.
Sayfa 73 - MorlaKitabı okudu
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.