Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

382 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Tanpınar: "Sade millet ve cemiyetlerin değil, şahsiyetin de asıl mana ve hüviyetini, çekirdeğini tarihilik denen şeyin yaptığı düşünülür­se, bu iç değişme hiç de yadırganmaz. Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz" der ve ekler “En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız; hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız.” Tanpınar,Türk kültürünü,yaşayışını,insanını muhteşem bir şekilde gözlemlemiş bi yazardır ve özellikle Tanzimat dönemi öncesi,sonrası ve Cumhuriyet dönemini çok iyi analiz etmiştir.Öyle ki Nuri Efendi ve Halit Ayarcı ile olan münasebetini protagonistimiz Hayri İrdal’ın hayatını.”Onlardan öncesi ve sonrası“diye ikiye ayırmıştır.Bu bi nevi tarihimizin dönemlerini ve insanımızın yaşadığı benlik ve kültür çatışmasının sembolüdür. Öyle çok sembol ve ironi ile dolu ki roman başlı başına kendisi hatta ismi “SAE”ironi diyebiliriz.Tanpınar’ın sembolizmi ve ironiyi böyle ustaca kullanması doğrusu okuyucuda hem merak uyandırıyor hem de aktif durumuna getirip bazı noktalarda düşünmeye teşfik ediyor. Halit Ayarcı yeniyi sembolize ederken kitabın başlarında çok duyduğumuz Nuri Efendi eski değerleri sembolize ediyordu.Her ikisinin saate bakış açıları çok farklıydı.Hayri İrdal’ın Nuri Efendi’den öğrendiğine göre Avrupa Saatçilerinin en büyük müşterisi daima müslümanlar ve onlara göre saat Allah’ı bulmanın en sağlam çaresi idi ve bu sıfatla eskilerin hayatını idare ederdi.Oysa Halit Ayarcı saate”Ondan nasıl istifade edebilirim “olarak bakıyor ve “Bu dünyada yeni diye bir şey var,onu inkar edenin vay haline “diyordu.İşte Tanzimat sonrası Cumhuriyete geçiş döneminde tıpkı Hayri İrdal gibi Türk insanı eski ile yeninin,batılılaşma ile eski değerlere bağlı kalmanın arasında bocalayıp duruyordu.Saatleri Ayarlama Enstitüsü bir türlü kafasına yatmıyor her seferinde boş oturduğu bu garip kurum içerisinde vasfının ne olduğunu ve kurumun neye hizmet ettiğini sorguluyordu,fakat her seferinde Halit Ayarcı onu yeniye adapte olmaya ikna ediyordu.İrdal’ın oğlu Ahmet ise babasının yaptığı bu garip işlerden uzak duruyor sadece yeri geldiğinde gelip yardım ediyor inandığı ve yapabildiği işlerde,onun dışında sessiz kalarak eğitimiyle sadece ilgilenerek yazarın Cumhuriyet’in umudu olan,belki de eski ve yeninin harmanı,yenilikleri özümseyerek kabul etmiş,ona kendinden bi şeyler katarak benimsemiş bir yeni nesili sembolize ediyordu. Tıpkı Hayri İrdal gibi Cumhuriyete yaklaşırken Türk toplumu batıdan öğrendiği yeniyi körü körüne kabul ediyor,her ne kadar arada bocalasa da faydasını geçici olarak gördüğünden kabul etmeye devam ediyor ve aslında kendinden bir şeyler kaybediyordu,kaybetmeye mahkum ya da zamanı geldiğinde çatlaklardan içeriye bazı şeylerin sızması çok normaldi. Doktor Ramiz eskiye de körü körüne bağlı kesimi tedavi eden doktoru sembolize ediyor olabilir.Lakin bi zamanlar da tıpkı Hayri İrdal gibi Osmanlı da Hasta Adam durumundaydı ve psikanalizle babasını beğenmediği onu içten içe inkar ettiği için başka bir baba profili arayan bi nevi Oedipus kompleksi yaşadığı anlaşılacaktı.Oysa zorlanıyordu görmesi gereken rüyayı görüp hastalığının tam belirtilerini gösterdiği ortaya çıkması için,çünkü hiçbi zaman hastalığını kabul etmiyordu. Sözün kısası söylenecek çok şey var fakat azla ifade edecek olursam Tanpınar ne eskiye körü körüne bağlanmaktan yanaydı ne de yeniye.O eski değerleri kaybetmeden yeni değerlere kendimizden bi şeyler katarak ilerlemekten yanaydı.Bunu öyle ustalıkla anlatıyordu ki grotesk romanında siz de bazen İspiritizmacılar Cemiyetinin bir ferdi oluyor sonra da hayal gören üyeleriyle ne kadar saçma bi cemiyet olduğunu farkediyordunuz.Keza Saatler Ayarlama Enstitüsünün ferdi olduğunuzda da ne kadar gereksiz ve iş yapıyormuş gibi görünen insanlar arasında bulunduğunuzu.Bu kurumlar sadece Tanzimat’tan sonra ya da önce değil belki günümüz gereksiz kurumlarına da kendince bir yergisi Tanpınar’ın.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.