Ben bu kitabı ilk herkes zor diye mızmızlanması yüzünden duymadım. "Greatest Books of All" Time listesi*nde bu gördüğünüz kitap 3. Yani bu kitap kitap puanlaması yapan edebiyat sitelerin en iyi kitap sıralamalarında ortalama 3. olmuş. Şimdi bu kitabı buraya yerleştiren şeylere bakalım. Öncelikle kitaba edebi konuda yapacağım eleştiriler kitabın çevirisi için geçerli, yani tıpkı İlahi Komedya'nın İtalyanca Edebiyatı'nda apayrı bir yeri olmasına rağmen çeviriyi okuyarak bunu anlayamayacağımız gibi bu kitabında kendi dilinde ne denli bir canavar olduğunu bilemeyiz. Ancak bizim önümüze gelen kısım hakkında bir şeyler söyleyecek olursak kitabın okuyucuyu çoğu kitaptan farklı bir şekilde çekmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Çoğu roman sizi olay örgüsüne sokarken tek yönde sizi ilerletmeye çalışır. Özenle hazırlanmış senaryosu, çizgi filmlerde karakterlerin güzel yemeklerin kokusuna kapılıp gitmesi gibi sizin onu takip etmenizi sağlar. Ancak bu roman size güzel bir şeyler anlatan bir arkadaş gibi, yani anlatıyor anlatıyor sonra Ahmet diyor. Siz diyorsunuz ki Ahmet kim ya? O da hemen Ahmet'i anlatmaya başlıyor bu sefer. Belki de Ahmet'in öldüğünü bile anlatmış çoktan. Kısaca anlatım dağınık ve kafanızı normal romanlara göre bir tık daha fazla çalıştırmanızı istiyor. Kitabın arakasında yazar zaten bu kitabı yazarken babaannesinin ona hikaye anlatırken kullandığı tekniği uyguladığını söylemiş. Kitabın konusu da tabi çok iç açıcı değil. Ancak unutmayalım ki hayat da çok iç açıcı değil. Ben fantastik/epik yazıtları sevmememe rağmen bu kitap aslında epikliğini okuyucuyu çekmek için kullanmamış. Aksine -özellikle hassas- okuyucu iten bir konsept kullanmış. Ancak kitabı okudukça ve üzerine düşündükçe anlıyorsunuz ki bu fantastik ögelerin bazıları bizzat kendi dünyamıza gönderme. İmgelenen çok fazla olay var. Kitabın yarısında durup "ben bu kitaptaki imgeleri anlamıyor muyum acaba?" diye kendime sorduktan sonra biraz düşününce aslında bu kitabın kendi yazıldığı "Yüzyıl"daki olaylara -mesela savaşlara- gönderme yaptığı anlaşılabiliyor. Gerek bazı olaylar üzerinde düşünerek gerekse de internette kitabın analizlerini araştırarak daha çok örnek bulabilirsiniz. Son bölümden sonra kafanızda sorular kalır ve mutlaka başka bir okuyanla tartışmak istersiniz kanaatimce. Bence bu kitap kesinlikle zor değil, ancak belki yazarın becerememesinden, belki de böyle istemesinden dolayı roman insanı içine alan bir girişe sahip değil. Tak diye içeri giriyorsunuz ve kitap size ne olduğunu gösteriyor. "İstemiyorsan okuma kardeşim" tavırlı bir kitap demek çok yanlış olmaz. Ancak konusunun ilginçliği, her iki uç duyguyu da güzelce yaşatabilmesi, edebi bakımından sürekli sizi şaşırtması, kısaca gerçekten bir babaanne öyküsü olmasıyla harika bir kitap.

Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,6bin okunma

·

74 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murat Korkmaz