Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Peygamber Sabrı Söylemi Nereden Gelir ?
Peygamber Sabrı Söylemi Nereden Gelir ? Bu soruya nereden geldiğini kendim anladığım şekilde cevap vermek istiyorum. Peygamberlerin hayatını okumaya başladığımda sabrın gerçekten ne demek olduğunu anlamaya başladım. Örneğin Hz. Musa (a.s) ın gönderildiği yer Mısır ve Mısırın o zamanki hükümdarı kendini Tanrı ilan eden Firavun.Mısır halkına Kıbtî deniyor. Bu dönemde Mısır'daki İsrailoğulları Firavun'un zulmü altında ve Hz.Musa büyücülükle itham ediliyor. Kıbtîler aralıksız devam eden yağmur, çekirge,bit, kurbağa, burunlarından boşalıp duran ve içecekleri her suyun kana dönüşmesi felaketlerinin her birinde Hz. Musa (a.s)' a yalvarmış ve onun Rabbine iman edeceklerine dair ona söz vermişlerdi. Her felaket sona erdiğinde sözlerinde durmamış eski yaşamlarına geri dönmüşlerdi. Tüm bu felaketler sadece Kıbtî lere zarar veriyor , İsrailoğulları zarar görmüyordu. Kıbtîler iman etmedi ve Hz.Musa İsrailoğulları ile birlikte Kenan iline doğru yola çıktı. Firavun ve ordusu peşlerine düştü. Hz. Musa Allah'ın izniyle Kızıldenizi ikiye ayırdı ve burdan geçtiler. Nasıl bir gaflet. O anı düşündüğüm zaman denizin ikiye ayrılması. Firavun ve ordusu bunu gördükleri hâlde yine iman etmemiş ve peşlerinden gitmeye devam etmişler. Burayı anlamak gerçekten çok zor. Ama beni asıl yaralayan ve sabrın ne kadar sınanabileceğinin zirve noktası olarak gördüğüm husus şu. İsrailoğulları da elbette bu muazzam mucizelere şahit oldular. Kenan iline doğru yollarına devam ederken Rakkâ denen Lahm-Cüzam kabilesinin (bir rivayete göre) bulunduğu bölgeye vardılar. Burada bu kavmin inek şeklindeki putlara taptığını görmüşler.Ve Hz. Musa ya dönüp "Ey Musa bunların ilahları gibi bize bir ilah yap"(Araf-7) demişler. Bir peygamber için ne kadar acı bir durum. Allah İsrailoğulları nin hem intikamını almış hem onlari felaketlerden korumuş, mucizeler göstermiş, peygamber göndermiş olduğu halde bunu söylemeleri inanılır gibi değil . Bence bu Kıbtîlerin yaptıklarından çok daha nankörce. Peygamber sabrını anlayabilmemizin mümkünati yok. Biz ki bir sözü ikinci kere söylemeye üşenen ilk seferde anlasaydın ya seninle mi uğraşıcam diye kestirip atan, bizimle aynı fikirde olmayan insanlarla muhatap bile olmayan, söz veripte sözünde durmayan kişiyle bir daha görüşmeyen ahir zaman insanları bunu asla anlayamayız. Keşke bende peygamber olsaydım ya ne güzel cennet garantiydi diye konuşup duran insanların , peygamberlerin yaşadığı zorluklardan haberdar olduklarını düşünmüyorum.
Peygamberler Tarihi
Peygamberler Tarihi
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.