Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

138 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Bir Aziz Nesin molası verelim istiyorum bugün. Salkım Salkım Asılacak Adamlar'a kapak tasarımı ile bakalım önce. 12 Eylül'de bizi "Asmayalım da besleyelim mi!" cümlesi ile tanıştıran Kenan Evren canlanıyor hafızalarda. Bir yanda boynuna geçirilen ip, bir yanda ağzına doğru uzanan kaşık ile bir silüet. Hem ironik hem acizlik. Nedir Salkım Salkım Asılacak Adamlar? Nereden gelmiştir bu cümle? Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Nurettin Aknoz'un ağzından çıkan ve Deniz Kuvvetleri Başhakimi tarafından aktarılan şu cümleden odakla oluşmuş bir kitap ismidir: "... meydanlarda salkım salkım insanların asılı olduğunu görmek istediği hakkında sözler söyledi." 6/7 Eylül olaylarından sorumlu tutulacak 50 60 kişilik bir komünist listesi hazırlanmıştır bu sayede. Asılsa da tutuklansa da yadırganmayacak, suçlamaları kamuoyunda tepki yaratmayacak solcular yani! Neden yapılmıştır bu liste peki? Hemen cevap verelim; çünkü kamuoyu zaten komünistleri suçlu göstermeye meyilli. Deneyimlenen şey bu, niçin çark böyle dönmesin değil mi? 6/7 Eylül olaylarını patlatan kıvılcım, Ata'nın evine atılan bombadır. Yassıada Mahkemesi'nde bu da mevcuttur. Belgeselleri izleyenler, kararnameleri merak edip okuyanlar zaten buradan bilgi alabilir ama kısaca bahsedeyim. Atatürk'ün evine bomba atılışının suçlusu kabul edilen Oktay Engin Selanik Üniversitesi Hukuk öğrencisi ve TC'den burs alan biridir. Bir süre de tutuklu kalmıştır. Buraya kadar her şey normal. Gelelim anormal olana: Atatürk'ün evine bomba atılmasından sorumlu tutulan Oktay Engin daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğü yapmıştır! (Beyefendinin kendi itiraflarını da unutmayalım, bilmeyenler inceleyebilir araştırabilir!) Mantıklı insanlar için nasıl da şaşkınlık yaratacak bir durum. Ama tabi konu Türkiye olunca her şey her yol mübah diyip devam ediyoruz. Aziz Nesin nasıl dahil olmuştur 6/7 Eylül olaylarına? 1955, saat öğleden sonra 3 sularında gelen bir komiser muavini "küçük bir sorgulama" için ona eşlik etmesini istemiştir. Bu, sözüm ona küçük sorgulama sonrası yine kendini cezaevinde bulmuştur Nesin. Harbiye Cezaevi'ne götürülür, Kemal Tahir ile aynı hücrededir. Ne yatacak yatak, ne giyecek palto vardır. Hatta eski tarihli gazeteleri yere serer üstünde yatarlar. Gazete demişken unutmadan not ekleyeyim: 20 bin tirajlı İstanbul Ekspres gazetesinde de yer bulmuştur Ata'nın evinin bombalanması. Ve hattâ tirajı 20 bin olan gazeteden tamı tamına 290 bin adet bastırılmıştır. (basılmış demeyeceğim) Sözünü ettiğim gazete sayfası da buradadır: resimyukle.io/r/yY7Y1b1Xpk Zaman geçerken, dışardan Vâlâ Nurettin'den aldıkları "Sultanahmet alanında salkım salkım solcu asılacak" haberi önce alay ettirmiş sonra da çocuklarını düşündürmüştür Nesin'e. Takip edebildiği kadar manşetleri takip etmiş ve dönemin partisinin (DP) açıklamalarına da vâkıf olmuştur üstad. Yasaklı yazılarını geçelim, kendi yazılarında adının bile olmadığı 1948 ile 1957 yılları arasında yine de yazmaya devam etmiştir. Dikkat edin, adı bir yerlerde geçmemiştir demiyorum geçmiştir. Adı; mahkeme haberlerinde, davalarda geçmiştir. Her şartta da kendini aklamış, doğruluğunu aydınlığını kanıtlamıştır Nesin. Peki suçsuz yere girdiği cezaevinde ne yapmıştır Nesin? Kaldığı hücreleri, odaları içi gibi pırıl pırıl yapmıştır. Dar yerleri ruhsal açıdan genişletmiştir. Yazılar yazmıştır duvarlara, resimler süslemeler yapmıştır. Cezaevinde haksız yere yatan biri nasıl mutlu olmaya çalışırsa öyle davranmıştır! Savaşı, sonsuz barış için isteyen ve akan gözyaşlarının çocuklar ömür boyu gülsünler diye olduğunu savunan Nesin'den de bu beklenmelidir zaten. İşin iç yüzünü bilenlere inat, dönemin hükümeti durumları ne kadar meşrulaştırmaya çalışsa da bu haksız suçlamadan kurtulmuştur Nesin. Hayret verici de olsa dünya kamuoyu yapılanları bu bayat numaraları yutmamış, İnönü'nün de bu kurtulmada etkisi olmuştur. Burada suçsuz yere yatanlar asılsaydı ne olurdu diye de düşünüp bitireyim artık bu uzun bilgilendirmeyi. Kimsenin kılı kıpırdamayacaktı onlar asılsa. Politikacılar vicdanlarında bir tedirginlik duymayacaktı! Hakettiler denecekti, solcuydular komünisttiler denecekti. Ya da, asmayıp müebbet verseydiniz sahte vicdan cümleleri kuracaklardı! Bunlar olmadı, Nesin ve diğerleri kurtuldu ama daha sonra yaşananlar da kolay olmadı. Öyle şeyler yaşadı ki Nesin, 6/7 Eylül olayları diğerlerinin arasında silik kaldı, soluklaştı. Ama biz yine gülümser fotoğrafını hafızamızda canlandırıp bu olayların ona ve bizlere kazandırdığı kitaplara ve karakterlere odaklanalım. Neden bunu yapalım peki? Çünkü Nesin tanımak, Nesin'i anlamak bunu gerektirir!
Salkım Salkım Asılacak Adamlar
Salkım Salkım Asılacak AdamlarAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2015288 okunma
··
5,9bin görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.