📚DİPÇE :
Dostoyevski'nin sürgün öncesi yazdığı ve tamamlamadığı eser olarak anılan bu kitap, okurun bütünlüğü zedelenmiş bir algıyla başlamasına neden olur ancak kitabın sonuna kadar muhteşem bir yolculuk söz konusudur.
Yazarın ilk eserlerinden olmasına rağmen yine çağının ötesine taşıdığı temaları sıradan olaylar gibi aktarması, derininde travmatik vakalar saklaması yönüyle oldukça çarpıcı karakterler yarattığı aşikardır.
Dostoyevski psikologların psikoloğudur, sözünü destekleyen bu eserde daha sonraları adı konacak olan elektra vakası işlenir adeta.
Netoçka adlı ana karakterin günlüğünü ya da anılarını okuduğumuz geçmişine yönelik anlatımlardan oluşan kitap, bildungsroman özelliğine sahiptir.
Roman Netoçka adlı kızın yaşamındaki dönüm noktalarını ve süreci anlatıyor.İlk bölümde anne, baba ve çocuk Netoçka'yı okuyoruz. Bu kısımda Yefimov karakteri üzerinden yine Dostoyevski'nin baba figürü bir yansımasıyla işlenirken diğer yandan yazarın kendi egoizmini eleştirdiğini görürüz. Yefimov bir müzisyendir, zaman içerisinde mükemmel olduğu inancına kapılır ve nihayet egonun çöküşü işlenir. Yine aynı karakter ve Netoçka üzerinden elektra sendromu, kızın anneye uzaklığı babaya aşkı ele alınır bu o dönem için yabancı bir temadır her iki karakterin psikolojisi mükemmel aktarılır.
İkinci evrede kimsesiz Netoçka'nın ( ki Dostoyevski'nin karakterlerine bilinçli isimler seçtiğini biliyoruz Netoçka isimsiz, hiç kimse anlamına gelmektedir.) Prens H'nin evinde kaldığı 9-12 yaş dönemi anlatılır. Çocuk gözüyle yine mükemmel bir anlatıya akarız bu bölümde. Sevgisizlik , kimsesizlik ve despotluğun; hastalıklı sevgiler doğurduğunu, saplantılı ilişkilere yol açtığını Katya ve Netoçka'nın çocuk dünyalarında görürüz. Bu bölümde de çocuk ruhunun açılımına hayran kalmamak olanaksızdır.
Netoçka'nın gençlik dönemi ise bambaşka psikopatolojik unsurlarla karşımıza çıkar. Burada tüm sendromlarına karşın sağlam karakterli bir Netoçka karşılar bizi. Bir kez daha Dosto karakterlerindeki salt iyilik ve salt kötülüğün yerini şartlarla şekillenen karakter yapıları alır. Üçüncü bölüm okuru merakta bırakacak bir yerde kesiliyor ve anlıyoruz ki natamam olsa da bu mükemmel duygudurum yolculuğu okura çoktan incelikler katmıştır.
Her kitapta olduğu gibi bireyselliğin yanı sıra dönemin toplum yapısını da hissettiğimiz bu kitap külliyatın değerli bir parçası...
Keyifle okuyun, esen kalın🤗