Dedi "gördüm" ol Habîb'in ânesi
Bir 'aceb nûr kim güneş pervânesi
Sayfa 34Kitabı okudu
·
358 görüntüleme
Buradaki söz sanatını söyleyebilecek olan var mı? İstiare veya mübalağa demeyin, ondan daha fazla, daha büyük bir söz var.
- "Güneş"e, nûra nispetle asıl değil, teferruatta kalması sebebiyle "pervane" deniyor, istiâre budur.
- Güneş pervaneler gibi kendinden çok daha büyük bir ateşe uçmaz. Mübalağa da burada.
-> Peki, güneş hem kendisi bir ışık ve ateş kaynağı olmasına rağmen, başka bir nûra gark olmaya yeltenmesi hangi söz sanatıyla açıklanabilir? Güneş burada esasen ışık kaynağı olması özelliğiyle ön plana çıkmıştır. Ama başka bir ışık kaynağının yanında sönük kalıyor, ki güneş de sönük kalsa hiçbir ışık kaynağı bulunamaz demektir.
-> Aynı söz sanatı "Yusuf elin keser görse cemalin" mısraında da var. Bu Osman Kemali'ye aittir. Yusuf kadınlara ellerini kestirecek kadar bir güzelliğe sahip olmasına rağmen, bir güzellik kaynağı daha var ki, bu Yusuf'a bile elini kestiriyor. Yusuf'tan da güzel. Güzel olanı hayrete düşürüyor, kendinden geçiriyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.