Leyla. Bosna'da, dünyanın bu en güzel topraklarında kısa süre önce meydana gelen savaştaki acıları yaşayan binlerce kadından biri. O vahşetleri gören , onları tüm benliğinde hisseden, tecavüzlerin her türlüsüne yıllar boyu katlanabilen. köleliğin, tutsaklığın tüm kötülüklerine ,tüm eziyetlerine, tüm işkencelerine maruz kalan genç bir kız.
Bütün bunlarla daha çocuk denecek yaşta sadece 16 yaşındayken tanışır. Sonraki 4 yıl boyunca her gün , her saat bu vahşetleri yaşar. Savaş sona erdiğinde sağ kalmıştır ama bu defa çok daha farklı sorunlarla karşı karşıyadır.
Kitap, tamamen bir anı kitabı. Yazar, Leyla ile savaş sonrası Saraybosna'da terapi sırasında karşılaştığını ve hikayesini büyük uğraşlar sonucunda aralıklı olarak anlattırabildiğini söylüyor ve ekliyor: ''Leyla savaşın bütün kötülüklerini yaşamış kadınlardan sadece biriydi''.
Kitapta yaşanan olayların taraflarıyla ilgili yanlış olabileceğini sandığım tutarsızlıklar da mevcut. Ve bu tutarsızlıklar kafamda soru işaretleri bırakmadı değil. Ya olaylar gerçekte anlatıldığı gibi cereyan etti veya anlatan kişi veya yazar tarafından çeşitli sebeplerden dolayı kasıtlı olarak değiştirildi. Ama hangisi doğru bilemiyorum.
Yaşananlar o kadar ağır ki, insan okumaya bile zor katlanıyor ve o cennet ülkeye ve o insanlara bunları yaşatanları lanetliyor.
Ama yaşananları okumak ne kadar zor olsa da yinede okunmalı diyorum. Bu yaşananları, bu vahşetleri tüm insanlar öğrenmeli diyorum. Din, ırk, milliyet ayrımı gözetmeksizin, dünyanın neresinde olursa olsun böyle vahşetleri yapanları da, yapmak isteyenleri de lanetliyorum.