Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
bu böyle olmamalı
Direkt sadede gelelim, lunapark; içinden çıkamadığımız, iliğimize çengellerini geçiren dünya. Hikâye şiir mantığıyla yazılmış, metaforlarla dolu, üstelik Yahya Kemal şiirlerini anımsıyorsunuz okurken; sizi zamandan ve mekandan koparan, yaşadığınız andan mazilere götüren, nedamet duraklarından geçiren "ah keşke bu böyle olmayaydı" dedirten bir serüven. "İyi ki"lerinin sayısı "keşke"lerinden çok olmayan bir insan ne yapsa da mutsuzdur. Ruhunun itirazlarını yanıtsız bırakan, akl-ı maaş ile dünya hayatını çekip çeviren, son nefesi binbir pişmanlıkla vermeye mahkumdur. Ah nolaydı Süleyman (hikâyenin ana kahramanı) kalaydın ya yorgancı Hafız Efendi'nin yanında. O her şeye, herkese meydan okuyan, ümmi olan, çiçekleriyle konuşan, pamuğuyla halleşen o gönlü güzel adamın yanında kalaydın ya. Keşkeler asla geri getiremeyeceğimiz çaresizliklerimiz. Sen, memur oldun, herkesi sevindirdin. Peki ya sen Süleyman, mutlu olduğun bir anını okuyamadım hikâyede. Hikâye Süleyman'ın lunaparkta bir tavşanı vurmak istemesiyle başlıyor, yanında eşi Zinnure ve kızı Fatma da var. Tavşan bir metafor, Süleyman'ın kavuşmak isteyip de kavuşamadığı emelleri; dünyevî istek ve arzuları. Fatma habire babasını çekiştirip duruyor; çarpışan otolara binmek için. Karısı çekiliş için ısrar ediyor. Anlayacağınız herkesin Süleyman'dan beklentileri var, e ne de olsa hep gelmiyorlar buraya (tıpkı bizim dünyaya tek geliş hakkımız olduğunu bahane ederek, binbir türlü batağa batmamız gibi) isteklerini yerine getirecektir Süleyman; herkes hoşnud edilecek.. Süleyman, Hafız Efendi'nin yanında çırak iken dayısı araya giriyor. Annesini ikna ediyor ve Süleyman ona çıraklık etmeye başlıyor. Rafet dayı, ehli tarik biri lakin para ve ticaret onu yürüdüğü yoldan alıkoymuş, artık o da herkes gibi; malını arttırma derdinde. Daha yapması gereken binbir iş varken, aklında bir sürü dünya telaşı varken bir türlü yiyemediği armutu tam yemeye kalktığı sırada ışıklar onun için sönüyor, ellerinden kayıp gidiyor bütün serveti, dünya defteri bir daha açılmamacasına kapanıyor. Rafet dayıya üzüldüm, tövbe edemeden, son namazını ifsad etmesine rağmen namazını yeniden eda etmeye yeltenmeyişine üzüldüm. Dayı çoktan boşvermişti ahireti, hesabı, mahşeri.. Bir de felsefe hocası vardı, Şinasi bey, Süleyman'ı felsefe dersinden geçirmeyen adam. "Faydasız ilimden Allah'a sığınırım" duasını ona bakınca hatırlamamız gereken adam. Sarhoş olduğunu göz ardı edip, Süleyman'a, insan doğru ve güzel alışkanlıklar edinmeli nasihatini yapan adam olamamış adam. Sabahat'e gelelim niçin bu hikâyede tam olarak anlam veremedim. Bir anlam bulan varsa, buyursunlar yorumlar açık. Süleyman sonunda felsefeden geçmiştir, memur olmuştur, lunaparktadır hâlâ, Fatma'yla çarpışan otolara binmiş, katıldığı çekilişten fırın alıp Zinnure'yi mutlu etmiştir. Yeterince yorulmuşlardır artık, eve gitmeye karar verirler lakin çıkışını bulamazlar lunaparkın. Hapsolmuşlardır oraya. Bir polis bulurlar, polis de aynı şaşkınlığı yaşar, çıkışı o da bulamaz, sonra bir yaşlı amca, o da onlarla aynı vaziyette. Hikâyede saat daima 11'i gösteriyor. Saat işliyor ama zaman durmuştur onlar için. Büyük kalabalıklar hiçbir şeyin farkında değil umarsızca yeni eğlencelere katılıyorlar. "Kaybolmamak" için duvar diplerinden ilerleyelim çıkışı buluruz böylece diyorlar ama nafile.. uçsuz bucaksız bir parktır bu. Karşılarına aniden çıkan sarhoş "ya sarhoş olun yahut kalabalıklara karışın" der. Ve hikâye burada noktalanır. Sonu böyle bitsin istemezdim. Gözüm bir kurtarıcı arayıp durdu hep. Biri çıkıp "işte gelin çıkış bu taraftan" diyecek onlarla birlikte ben de kurtulmuşum gibi sevinecektim. Ama olmadı. İyi ki bir hikâye ama anlatılanlar tamamiyle gerçek. Şimdi dönüp soralım kendimize; "Biz kendimizi lunaparkın hangi oyununda unuttuk?" "Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?" (En'am Suresi 32. Ayet)
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20037,6bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
3.503 görüntüleme
ayşegül okurunun profil resmi
Ukde kalmıştı içimde, hatırladıkça yeniden hatırlamak için incelemesini yazmak istiyordum, nihayet yazıldı. Keyifli okumalar..
H.Ozer okurunun profil resmi
Kitabı okurken hissettiğim duygulara tercüman olmuşsunuz..gerçekten çok etkilendim teşekkür ederim...
ayşegül okurunun profil resmi
Sağolun, ben de teşekkür ederim, vakit ayırıp okuduğunuz için..
Rana okurunun profil resmi
Çok güzel bir yorum. Kitaba daha farklı bir bakış açışıyla yaklaşmak çok güzel
ayşegül okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim
Barcem Karco okurunun profil resmi
Çok tatmin edici bir inceleme. Karaktere seslenerek konuşma, anlatma güzel bir hava katmış. Tabii muhataba yani bizlere de güzel dersler var cikarabilirsek. Çok imrendim bu incelemeye. Büyük tebrikler.
ayşegül okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.