Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Uzak
Koşmaya devam ediyorum. Hava o kadar bunaltıcı ki yüzüme vuran esinti terlerimi kurutmaya yetmiyor. Gerçi bu ter mi yoksa nem mi emin değilim. Bir yaz gününde değiliz. Güneş yüzünü göstermeyi bıraktı. Güz mevsimindeyiz. Hava ağır. Fazlasıyla. Bulutlar vücuduma çöreklenmiş gibi adeta. Daha da hızlanıyorum. Kaslarımın ağrısını hiçe sayarak, hedefime odaklı. Gözlerimde net bir görüntü yok. Her şey odağımdan kaçıyor. Kulaklarımda ise yalnızca rüzgarın uğultusu. Diğer sesleri yakalayamıyorum. Belki de kafamda yankılanan sesimdir bütün sesleri bastıran. Kaçmıyorum. Beni kovalayan da yok zaten. Uzaklaşıyorum sadece. Uzun zamandır yapmam gereken şeyi yapıyorum. Bu hayatımdaki belirli bir sorunla ilgili değil. Bu… Çözmem gereken en temel problem. Gözlerimle ilgili. Hatta daha çok bakışlarımla. Onlar son zamanlarda puslu. Nasıl ifade edeceğimden pek emin değilim. Gözlüğün her şeyi berbat ettiğini söyleyebilirim. Daha büyük bir gözlük sorunumu çözmeyecek. Tuhaf. Ama gerçek bu. O gözlüğü kaldırıp atmam ve sisten kurtulmam lazım. Bunun için uzaklaşmalıyım. Cümlelerim alakasız şeyler gibi farkındayım. Değil. İnsan sabırsızdır. Bağlantıyı hemen kurmak ister. Hayat böyle değil. Ben… Ben sorunlarımdan kaçmıyorum. Onları çözmek istiyorum. Adımlarım birbirine giriyor, yine ilerliyorum. Tökezlesem de düşsem de aldırmıyorum. Uzun zaman oldu böyle davranmayalı. Eskiden görmezden gelirdim. Öylesi kolayıma gelirdi. Yani en azından öyle sanıyordum. Yanılmışım. Ve bu beni şaşırtmıyor artık. Kolay sandığım yollar işleri zorlaştırmaktan başka işe yaramadı. Bazen uzun yolu seçmek gerekiyormuş. Uzun her zaman zor anlamına gelmiyormuş. Kısanın kolay olduğu anlamına gelmediği gibi. Matematik problemine benziyor. Uzun sorular yalnızca göz korkutur. Oysa çözümü iki adım uzaktadır. Veyahut bir kitap örneğim olabilir: İncelerinin dağ gibi romanlara kıyasla daha çok zorladığı gibi. Kafamın içindeki zor ve kolaydan başladım ben de. Uzun ve kolayı seçtim. Buradayım. Hala koşuyorum. Ciğerlerim yanıyor. Bu yanma hissinden hoşlandığımı hissediyorum. Yine de biraz dinlenmem gerektiğine karar veriyorum. Fakat hızımı bir anda kesemediğimden iki üç adım daha atıp öyle duruyorum. Ellerimi dizlerime dayayıp soluklanıyorum. Nefesim düzene girdiğinde doğrulup ardıma bakıyorum. “Hala fazla yakınım,” diye mırıldanıyorum. “Hala fazla yakın, ve yol uzun, uzun ve kolay, uzun ve güzel, varmak da güzel, yolda olmak da güzel, hatta yola çıkmak en güzeli.” Yeniden koşmaya başlıyorum. Dakikalar geçiyor, saatler geçiyor. Ben bir koşuyorum, bir dinleniyorum. Zaman ise benden daha güçlü olduğundan ilerlemeye devam ediyor. Nihayet varıyorum. Zamanı ise saymayı bırakmışım çoktan. Burası çok yüksek. Öyle yüksek ki bulutların esamesi okunmuyor. Güneş tepede aşağıdaki yağmurlardan habersiz öylece parlıyor. Önümde koca bir şehir uzanıyor. Buluttan bir deniz hayal etmiştim oysa. Fakat bulutlar yer yer çoktan dağılmış yaşlarını dökerek. Çok olmuş yola çıkalı. Vardım işte, diyorum bağırarak. Neşeli bir bağırış bu. Ondan olsa gerek bir daha bağırmayışım. Öfke öfkeyi doğurur. Ben öfkeli değilim. Buraya geldim. Çünkü gözlüğümden kurtulmak istiyorum. Bakışlarımı bulandıran, görüşümü kısıtlayan, her şeyi çirkin gösteren bu gözlüğü atmak için. Dağlar güzeldir. Sadece nefesi değil görüşü de açar. Mesafe arttıkça farklılıklar ortadan kalkar. Bütüncül bakarsın her şeye. Ayrımlar yoktur orada. Herkes aynı gözükür. Hayat için çabalayan birçok insan. Bütün o çatışmalar uzakta kalmıştır. Sadece güzeli görürsün. Hepimizi birbirine bağlayan şeyleri. Aynı gökyüzü altında yaşadığımızı, aynı toprağa bastığımızı, güneşin hepimizi ısıttığını. Bazen farkına varmak adına uzaklaşmak gerekir. Puzzle a yakından bakmak bize güzel bir görüntü sunmaz. Adım adım uzaklaşmak lazım güzelliğini görmek için. Bu yüzden buraya geldim. Algılarımı kapatan o puslu gözlüğü atmak için en ideal yer dağların heybeti, güzelliğiydi. Ben de tam bunu yapmak üzereyim. SON
··
505 görüntüleme
Cihan Ataç okurunun profil resmi
Psikolojinin bıraktığı etki hayal gücünde o kadar uyumlu bir şekilde birleşmiş ki, imgelemeler yerinde akış çok çok güzel... Bir çok inanılmaz derecede güzel hayaller yaşatıyor. Okuyan şahsımca, hassasiyetli paylaşımınıza hayran kalmıyor değil. Bir romandan uzun çok güzel bir alıntı gibi olmuş. Kendimi roman okur gibi hissettim. Devamını bekleriz. Kaleminizin ışığı devamlı mavi olsun. Güneş gibi parlasın. Elinize, emeğinize en çok da kaleminize sağlık efendim. 👏👏👏
Betül okurunun profil resmi
Beğenmenize sevindim. Bu güzel yorumunuz ve dilekleriniz için çokça teşekkürler 🤗
Gülce okurunun profil resmi
Bu yazıyı öyle okuyorsun öyle okuyorsun ki içine bir huzur huzmesi geliyor. Seni koşarak hayal ettim belki biraz kendimi de öyle hayal etmek iyi geldi çünkü yazının ben de hissettirdiği duygular bunu gerektirdi. Betimlemeler olsun duygu geçişi ile olayların geçişi ve yazının bağlanma noktası ne kadar da anlamlı olmuş. Ben çok sevdim bu hikayeyi sen hep yaz güzel dostum…
Betül okurunun profil resmi
Ben yazarken kendimi çok iyi hissetmiştim, sende de böyle hislerin uyanmış olması mutluluk verici 💛 Bu değerli yorumun için çook teşekkürler, ne kadar kıymetli olduğunu anlatamam, umarım çok daha iyilerini ve güzellerini yazabilirim 🌼 Desteğin paha biçilemez 😍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.