HAKARET VIRTÜÖZÜ.......öfkenin en çok yakıştığı yazar....... Uykusuz bırakan, sarsan, düşündüren, okudukça nefretleri depreştiren muhterem bir yazar....kendisini tanımlamak için tek bir kelime kullanılacak olursa bu hasta olur. her türlü, her yönden hasta bir adam....... her ay birkaç kitap okuyanlar bile Bernhard okumadıkları için bir gün ölecekler diyorum kendi kendime, ama Bernhard okuyanlar da ölecekler ve daha çok acı çekecekler, buna şüphe yok diye düşünüyorum.Thomas Bernhard bir dehadır..... bir antihümanisttir. romanlarında kimlere kin kusmamıştır ki? bütün doktorlar canavar, sanatçılar yeteneksiz, bilim adamları şarlatan, zenginler budala, yoksullar fırsatçı ve üçkağıtçı, politikacılar embesil, kadınlar sinsi ve boş işlerle uğraşan yaratıklar, avusturyalılar aptal, hollandalılar daha aptal, fransızlar hepsinden öte... uzar gider Bernhard'ın listesi. evlilik dışı bir ilişkinin çocuğu olarak zor şartlarda büyümek, nazi ideolojisinin baskısı altında yaşamaya ve eğitim almaya zorlanmak, ikinci dünya savaşı'nın en yıkıcı sahnelerine tanık olmak onda yaşama, dünyaya ve insanlara karşı derin bir tiksinti yaratmıştır. kahramanlarının çoğu mutsuz insanlardır ve eserlerinde en sık ele aldığı tema intihardır.... "aydın geçinen insanlar içerisinde en aşağılık olanlar hakimler ve öğretmenlerdir. hergün binlerce insanın hayatını mahvederler bir de bunun için para alırlar" .....ne kadar dogru... "bütün yaşam süreci bir kötüleşme sürecidir, sürekli, bu yasa en korkuncudur, her şey kötüleşir. bir insan gördüğümüzde, kısa süre içinde, ne dehşet verici, ne can sıkıcı bir insan demek zorunda kalırız. doğaya baktığımızda, ne dehşet verici, ne çekilmez bir doğa demek zorunda kalırız. yapay bir şey gördüğümüzde, hangi yapay şey olursa olsun kısa sürede ne çekilmez bir yapaylık demek zorunda kalırız. yürüyorsak, kısa süre sonra ne çekilmez bir yürüyüş demek zorunda kalırız, koşuyorsak, ne çekilmez bir koşu, ayakta duruyorsak, ne çekilmez bir ayakta durma, düşünüyorsak, ne çekilmez bir düşünme hali. bir rastlaşma geliyorsa başımıza, kısa zamanda, ne çekilmez bir rastlaşma diye düşünürüz. bir yolculuk yaparsak, kısa zamanda, ne çekilmez bir yolculuk, ne çekilmez bir hava deriz..." -YURUMEK ....... kendisini özlemekteyim, öfkesini bana miras bırakmış gibi hissediyorum zaman zaman.................Thomasi okumadan olmeyinnn.......olurseniz de cok aci cekersiniz.....