Geçmişin en karanlık sayfalarından başlayarak, kadına hep özgürlüğünü kısıtlayıcı roller biçildi. Önce erkeği avdayken toplayıcı oldu. Ataerkil ve feodal yapılanmalarla birlikte evde kalan ve çocuk yapması istenen bir ev bekçisi olarak görüldü. "Kadının yeri evi" gibi antik bakış açıları gözetildi, üniversitelerimizin hayatımıza girişiyle üniversitelere gitmeleri engellendi, gidenler ise hor görüldü. Batı toplumları günümüzde bunları büyük ölçüde aştı; lakin kuşunkinden küçük beyinlerle dolu insanlar olan ülkemizde kadınlar, halen anne ve hizmetçi rolleriyle niteleniyor. Cinsiyet eşitsizliği, beyinlerde ve kalplerde koca bir kara delik gibi yer alıyor! Feminist yazarımız ve benim üslubunu her zaman sevdiğim Lou Andreas-Salome, eleştirdiğim kesime "Feniçka" adlı kısa romanıyla cevap veriyor. Keskin eleştirisiyle tokat gibi bir cevap yapıştırıyor da diyebilirim. Bu dünyadaki en kötü şeylerden biri, kendini bastırma ve saklanma ihtiyacı... Feniçka da kendisini bastırmış; ailesinden, toplumdan, tutkularından ve hayatta istediklerinden kaçıyor. Yazarımız bu durumu başarıyla yansıtırken alt metinde eleştirilerinden de ödün vermiyor. Salome, kısa roman boyunca Feniçka'yla empati kurmamızı ve yaşadığı buhranları anlamamızı sağlayan, bizi romanın içine çeken bir anlatım benimsiyor. Fenya özgür ruhlu, kendini yetiştirmiş, üniversiteye giden, kitap okuyan çağdaş bir genç kızdır. Yakın çevresi ve toplum yüzünden pek çok konuda isteklerini bastırmak zorunda kalmış ve bunun tedirginliği yaşamaktadır. Bir gün Paris'te psikoloji öğrencisi Max Werner ile tanışır. Genç adam, Fenya'nın tavırları ve dişiliğinden etkilense de çoğu erkek gibi kadınları hor gören bir yapısı vardır. Güzel geçen bir gecenin ardından, sabaha karşı Werner Fenya'yı kolaylıkla elde edilebilecek kızlardan sanar ve oteline davet eder. Fenya bu daveti kabul eder; ancak Werner'in hayvani tutkuları rahat durmaz. Böyle olunca uzun bir süre konuşmazlar. Ta ki Werner'in kız kardeşinin düğününde bir araya gelene kadar... Werner nişanlıdır ve Feniçka'nın da gizliden gizliye yürüttüğü bir ilişkisi vardır. Bu yüzden dost olurlar. Fenya'nın ilişkisi giderek evliliğe doğru yol almakta ve Feniçka, kendini bastırdığı konfor alanından dışarı çıkacağı için ensişelenmektedir. Bu konuda Werner'in görüşlerine danışsa da psikolojik krizler onu beklemektedir. Bana göre biraz daha etkili bir son gerekirdi, devamını merak ettim. Ve siz kadınlar! ÖZGÜR OLUN, GÜÇLENİN! Yanınızdayım ve desteğim her zaman!

FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,7bin okunma

·

630 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.