Bir araştırmam münasebetiyle alıp incemeye başladığım bir eser. Kitabı okurken küçük dilimi yutacak gibi oldum neredeyse. Yazar osmanlı devletini ve cinsel yönelimini öylesine kinle ve düşmanca bir şekilde ele almış ki sanki esere göre tüm osmanlı halkı eşcinsel ve eşcinsellik üzerie kurulu bir sistem üzerinden ülkeyi yönetiyor gibi gösteriyor. Eşcinsellik her toplumda ve her zaman diliminde olan bir durum. Ama sanki yazar bunu sadece osmanlıya has olarak göstermeye çalışmış. Kitabında bir yerde ise "Türkler müslüman olmadan önce eşcinsellik türkler arasında görülen bir durum değildi, ne zaman ki Türkler müslümanlaştılar o zaman eşcisel eğilimler görülmeye başlandı" bunun nemek olduğunu biliyor munuz? Yazar alenen islam düşmanlığı yapıyor ve bu durumu türklerin müslüman olmalarına bağlıyor. Lâkin birçok araştıraya göre islamdan önceki türklerde de eşcinselliğin görüldüğünü savunuyor. Ayrıca yazar neredeyse tüm osmanlı padişahlarını eşcinsellikle suçluyor. Oğlancılık işinin sarayda ve tüm ülkede yayılmasına göz yumduklarını hata kendilerinin dahi bu işleri yaptıklarını iddia ediyor ama kaynak ve kanıtlarının ne kadar yetersiz ve zayıf olduğunun farkında değil. Ayrıca sürekli yabancı gezginlerin osmanlıya gelip yazdıkları hatırı kaynak olarak vermiş. O gezginler zaten osmanlıdan nefret eden, düşman olan kimseler olduğu için osmanlıyı ve toplumunu kendi halkına kötülemek için yalan yanlış yazdıkları şeyleri kanıt olarak vermesi ne kadar doğru? Ayrıca kitabında sürekli Gazali diye bir osmanlı şairinden ve onun 50 sayfalık oğlancılıkla ilgili eserinden örnekler vermiş. Biz Osmanlıyı sadece ne idüğü belirsiz bir kişiden ve karalamalarından öğrenecek değiliz. Yazar alenen osmanlı ve islam düşmanlığı yapmaktan çekinmiyor ve bunu kitabı okurken çok iyi anlıyorsunuz. Ne hikmetse yazara göre osmanlı devleti boyunca eşcinsellerle dolu olan ülke cumhuriyet rejiminden sonra biranda boşalıyor ve eşcinsellik namına bişey kalmıyor. Allah aşkına yüzyıllar boyunca padişahından şeyhül islamına, vezirinden tutun da tüm anadolu şehirlerine yayılıp halk tarafından da normal kabul edilen oğlancılık ve oğlan kullanmayı kimse mi çıkıp eleştirmedi veya kınamadı? Herkes mi bu işi yapıyordu da susup kaldılar? Tamam her ülkede eşcinsel eğilimi olan devlet adamı veya büroratlar olabilir ve bu eğiliminden dolayı da kimseyi yargılayamayız veya Tüm ülke eşcinsel, oğlancı diyemeyiz. Ama Osmanlı döneminde birkaç sapkın düşünceli veya Eşcinsel ilişki eğiliminde olan kişiler dolayısıyla da tüm ülkeyi ve sistemi eşcinsel diye damgalayamayız. Bu ne kadar doğru ve akıllıca olur sizce? Eşcinsellik şuan dahi olan bir durum ama biz kalkıp da ülkemizde eşcinseller var diye tüm ülkeyi bir eşcinseller ülkesi olarak tanımlamıyoruz. Yazar bu eseri hangi amaçla yazdı bilemem ama tamamen doğru olduğuna inanmıyorum. Çok yancı ve islam karşıtı bir düşünceyle kaleme aldığı gözlerden kaçmıyor. Keşke böylesine gerçeklerin çarpıtıldığı bir eseri okumamış olsaydım.

Osmanlı'da OğlancılıkRıza Zelyut · Kaynak Yayınları · 2016145 okunma

·

246 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Edebi Hayat