Serdar Bey, "sağlığında basılmayıp, ölümünden sonra iradesi dışında basılmıştır" gibi bir söylemi, kabul etmemiz mümkün değildir. Zira Tahir, cezaevinde kaleme aldığı onlarca sarı defterlerindeki notlar da dahil, tüm metinlerini yayımlamak amacı ile yazmış. Lakin maddi imkansızlıklar, dönemin şartları, kişisel sorunlar vb nedeni ile kimilerinin basımına şahit olamamış, bu görevi eşi Semiha Hanım üstlenmiştir. Demem o ki, her cümlesini aklı selim bir ruh hali ile bilinçli ve özgür 'iradesi' ile yazmıştır. Ayrıca Kemal Tahir'in düşün dünyasında hiç ama hiçbir zaman değişiklik olmamıştır Sultanahmed cezaevine girdiği 27 yaşından, öldüğü 63 yaşına değin aynı kafa yapısına sahip, ideolojisinden zerre taviz vermemiş bir Tahir'dir o... Kemal Tahiri mazur görmek gibi bir gaflet, hiçbirimizin haddine değildir. Sizin 'olumlu değişiklik' derken bile, kastınızı anlıyorum lakin sandığınız gibi değil. İslamı doğru yansıtıp örnek olmak da sizin dediğiniz gibi 'sizin benim' ortak görevimiz değil, Müslümanların görevidir. Malumunuz, dinde zorlama yoktur İslam hoşgörü dinidir. Saygı duymayıp, saygı beklemek abes ile iştigal...