Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

135 syf.
7/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Yıkıntılar Arasında
İsveçli gazeteci yazar Stig Dagerman’ın 2.Dünya Savaşının hemen sonrasında, 1946 yılında yaptığı Almanya ziyareti sonrası gözlemelerini aktardığı bir anlatı kitabıdır. Savaş sonrası Almanya’nın panoramasını, yıkıntılar içerisinde, açlık ve soğukla mücadele eden insanların durumunu olabildiğince objektif bir biçimde aktarmış Dagerman. Bu konuda bana göre en önemli husus şudur; Dagerman Almanlara Nazi ya da faşist veya savaşı başlatan taraf olarak değil, insan gözüyle incelemekte, yaşadıkları sıkıntıları bu açıdan okuyucuya iletmiştir. Savaştan sonra Almanlar bin bir türlü dertle uğraşmak zorundadır; açlık, soğuk, barınacak bir evlerinin olmaması, kayıpların acısı, esir kamplarında tutulanların endişesi, vs…Üstüne üstlük yeni bir çıkış da bulmak zorundadır Almanlar. Yeniden ayağa kalkma, tekrar müreffeh bir hayata kavuşmak istemektedirler. Bu sebeple politik tartışmaların da ardı arkası kesilmemektedir. Artık Naziler yoktur. İktidardaki bu boşluğu hangi parti dolduracaktır. Sosyal demokratlar mı, sosyalistler mi, yoksa Hristiyan demokratlar mı? Bu arada geriye dönük bir hesaplaşmada yaşanmaktadır. Nazilerin iktidara gelmesinde en azından kullandıkları oylarla destek olanlar bir tür pişmanlıkla beraber çeşitli bahaneler bulmaya çalışmaktadırlar. Okudukça bir empati geliştirmeye başlıyorsunuz. Evet, Nazileri iktidara taşımak bir suç ama tüm gücü elinde bulunduran, istedikleri her şeyi zorla da olsa yaptıran bir devlet gücüne karşı birey nasıl diklenebilir. İkinci olarak gerçekten bir savaşa gireceklerini ve savaş sonrasında nasıl bir yıkımla karşılaşacaklarını bilseler yine de oy verirler miydi? Naziler iktidara geldikten sonra ise yapacak pek bir şey kalmamıştır. Zira Naziler mutlak itaat istiyorlardı. Objektifliğini kaybedenlere göre Almanlar bütün olanların tüm suçlusu ve başlarına ne geliyorsa hakkediyorlar. Ama onlar da insan ve onlar da acı çektiler, hem de fazlasıyla. Almanlar işledikleri savaş suçlarından dolayı o kadar mahcuptur ki kendilerine karşı işlenen savaş suçlarını bile dile getiremezler. Müttefik kuvvetleri Dresden’e yaptıkları bombardımanda 25bin üzerinde sivil hayatını kaybetti, sadece sivilleri taşıyan Wilhelm Gustloff gemisi Ruslar tarafından batırıldı, çoğu kadın ve çocuk 9000 insan öldü. Ama bunları çok az kişi bilir. Zira Almanlar suçludur, başlarına ne geldiyse hak etmişlerdir. Lakin bu objektiflik değil. Dagerman bu gerçeği kitabın 16. Sayfasında çok güzel aktarmış: “Alman halkının çektiği, bu kitapta da anlatılan acıları, hiç kuşkusuz başarısız bir fetih girişiminin sonucu olduğundan, adaletin tecellisiymiş gibi kabullenmek de zalimliktir.” Sonuç olarak bir de kaybedenlerin gözünden 2.Dünya Savaşını okumak lazım. Tarih hiç şekilde tek taraflı olarak yazılmamalı. İnsanların yaşadıkları acının ırkı, dini, dili yok. Bu bağlamda bu kitabı çok değerli buluyorum. İkinci Dünya Savaşı ve sonrasına merakınız varsa mutlaka okumanız gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Alman Sonbaharı
Alman SonbaharıStig Dagerman · Everest Yayınları · 201580 okunma
·
187 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.