Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
4/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Yecüc ile Mecüc kıyametin büyük alameti...
İlginçtir. Okurken değil ama bitirdikten sonra arkasından yaptığım araştırmalar sonucunda çok daha fazla keyf aldığım bir sayı oldu. Bazen anlatılan öykülerin arka planında yatan iddiaları bulmaya çalışmak da oldukça faydalı olabiliyor. Verdiğim not sadece maceranın kendisinedir. Şimdi gelelim bu sayıda ne anlatılıyormuşa! :) İncil'in Eski Ahit bölümünde de birkaç kez bahsi geçen Gog ve Magog (Kur'an'da da Yecüc ile Mecüc olarak geçer) ile ilgili bir macera. Açıkçası Gog ve Magog iki canlı varlık mı yoksa bir yaratık ve Magog adında bir krallık mı olduğu konusu da halen belirsizdir. "Yuhanna'ya Vahiy" olarak bilinen ve 1. yüzyılın son çeyreğinde oluşturulmuş bir derleme gibi görünse de, kendisini İsa'nın "hizmetkarı" olarak adlandıran Yuhanna adlı bir kişi tarafından Ege Denizi'ndeki adalardan Patmos'da yazıldığı düşünülen bir kitap içerisinde yer alan bazı gizemli metinler sayesinde, Gog ve Magog günümüz New York'unda, gizemli bir kadın ve onu izleyen korkunç bir iblis olarak ortaya çıkarlar. Kim bunlar, ne oluyor, nereden geldiler gibi soruların yanıtları ve Kıyamet'in durdurulması için ne yapılacağı Martin Mystère'in bu macerada çözmesi gereken bilmecelerdir. Bu hikaye ışığında, kitabın sonunda yer alan
Alfredo Castelli
Alfredo Castelli
'nin yazdıklarına da göz atmakta fayda var. ----- xxxx ---- GOG, MAGOG VE DEMIR PERDE İmkânsızlıklar Dedektifi'' nin maceralarında gerçek ve kurgu ..."Gog ve Magog! Gelin bana, Tatarlar! Ey Mong, Mosah, Tubal, Aneg, Ageg, Assarn, Pothim, Cephar, Alan halkları, gelin bana! Rum' a kaçtı, Zülkarneyn, demir trompetlerini bırakarak burada, Kuzeyin yuvarlak göğüslerinde. Gog ve Magog, gelin bana!"... BARBAR GIOVANNI. Yukarıdaki satırların kulağa ürkütücü gelen isimleri, Robert E. Howard'ın Barbar Conan'ından veya başka bir fantastik romandan çıkmış gibi görünüyor. Bunların — çoğunlukla kurmaca isimler oldukları için — yaratıcısı, onu daha çok gündelik ve çocuksu boyuta yönelik üretimleri ve bazı nesillerinin tamamının ezberlemek zorunda kaldığı biraz cilveli bazı şiirleriyle hatırlıyor olsak da, hepimizin yakından tanıdığı bir şairdir. Aslında bu satırlar, 19. yüzyılın sonlarında yaşayan bir İtalyan şair olan Giovanni Pascoli'nin, 1904'te, Conan'dan (1932) neredeyse otuz yıl önce yayımlanmış 'Şenlik Şiirleri'nden biri olan 'Gog ile Magog' dan alınmıştır. Yazarlar, eserlerinin kahramanlarının isimlerini her zaman özenle seçmişlerdir, ancak bu durumda, bunlar,
H. P. Lovecraft
H. P. Lovecraft
'ın öykülerinde olduğu gibi, garip ve rahatsız edici bir dünya çağrıştırmak üzere, bir anlatı işleviyle yaratılmışlardır. KIYAMET KATLİAMLARI. Pascoli'nin burada anlattığı, dikenler arasına düşen kırlangıçlardan ve "böğürtlen çalılarıyla sınanmış ayaklardan" çok uzak kıyamet öyküsünün kahramanları en azından Yaratılış'ın kesin taslağı zamanından (MÖ 6.- 5. yüzyıl) beri bilinen geleneklerden alınmıştır. Nuh' un soyundan gelenleri listeleyen 10. Bölüm bir işaretle sınırlıdır: Oğlu Jafet'in oğulları arasında Gomer, Maday, Yavan, Tubal, Melek, Tiras ve Magog 'dan bahsedilir; Gog'un adı geçmez. Hezekiel Kitabı'nda (38: 1-31) ise Gog, "Melek ve Tubal'ın baş prensi" olarak tanımlanır, Magog da bir şahıs değil, bir krallıktır. "Gog'un ülkesi" anlamında. Ayartmayı, katliamı ve ardından yeni bir katliamla cezalandırmayı önceden bildiren bir Eski Ahit uyarlamasına göre, Tanrı, ona silahlar ve ordular sağladıktan sonra, Gog'a birçok savaş kazanacağını söyler, ancak İsrail topraklarına vardığında ilahi gazabı alevlendirecektir. ..."O gün İsrail' de büyük bir deprem olacak (...): Dağlar çökecek, kayalar düşecek ve her duvar yerle bir olacak (...). Magog' un ve adalarda sakince yaşayanların üstüne ateş göndereceğim: Tanrı' nın ben olduğumu bilecekler"... Her zamanki gibi, İncil'deki Tanrı pek affedici değildir ve tıpkı Vahiy'de (20, 7-8) olduğu gibi suçluları ve masumları yok eder. Burada Gog ve Magog'dan, bir şeylerin eksik gibi göründüğü ve isimlerinin pek açık biçimde ortaya konmadığı bir cümlede bahsedilmektedir: ..."Bin yıl bitince, Şeytan hapishanesinden salınacak ve dünyanın dört bir köşesindeki milletleri, Gog ve Magog' u, ayartmak için, onları savaş için bir araya getirmek için çıkacaktır"... İSVEÇLİ GUGGO. Tarihsel açıdan, MÖ 7. yüzyılda, Tubal ve Meşek topraklarının yakınında, Anadolu'da, Lidya yani "Giges' in Ülkesi" bulunuyordu. Burası, daha çok Yunanca adıyla Gyges (Lidya kraliyetinin üçüncü hanedanı olan Mermrad Hanedanlığı’nın kurucusu olan Kral Giges ya da Gigis M.Ö. 680 ile 644 yılları arasında hükümdarlık yapmıştır.) olarak bilinen, gerçekten var olmuş bir hükümdarın ülkesiydi. Efsaneye göre, Gyges ("Giges") onu görünmez kılabilen bir yüzüğe sahipti. Şavaşçı kral bir savaşta ölür ancak 16. yüzyılda yaşayan, İsveçli din adamı ve soybilimci Johan Månsson, Guggo / Giges / Gog / Magog' un ölmek şöyle dursun, İsveç'e göç ettiğini ve oğlunun buranın ilk hükümdarı olduğunu yazmıştır. İsveç bir yana, eğer Gog, Jafet'in torunu olsaydı ve M.Ö. 7. yüzyılda yaşamış olsaydı, kısa bir süre öncesinde tufanın gerçekleşmiş olması gerekirdi, oysa aynı İncil, tufanı yorumlara bağlı olarak MÖ 2. veya 4. bin yıla tarihlendirir. ÇİN SEDDİ, Olayla bağlantılı tek anakronizm bu değil. Giovanni Pascoli'ye geri dönelim. Gog e Magog' da şair, ilk kez MS 1. yüzyılda Yosef ben Matityahu ("Flavius Josephus") tarafından sözü edilen ve Alexandre de Bernay'ın (12. yüzyıl) Büyük İskender'in saray tarihçisi tarafından "gerçek zamanlı" yazılmış ve MÖ 2. yüzyıldan beri geliştirilmiş biyografisinden esinlenilmiş sayısız eseri büyük bir hayal gücüyle bir araya topladığı "Le roman d' Alexandre" isimli yapıtında yer alan bir efsaneyi ele alır. Olaylar, Kur'an'ın 18. suresi olan Kehf Suresi 'nde de anlatılır. Bunun baş kahramanı, Zülkarneyn veya "iki boynuz sahibi" olarak adlandırılan bir liderdi ve hemen İskender (Büyük İskender) olarak tanımlanmıştı, herhalde bunun sebebi koç boynuzlarına sahip Zeus'un "oğlu" olmasıydı (bazı yorumculara göreyse İki Boynuz Sahibi denen aslında Büyük Kiros'tu). Ancak İskender, MÖ 4. yüzyılda, yani Giges / Gyges'ten yaklaşık üç yüz yıl sonra yaşamıştı. Kuran'da Zülkarneyn Allah adına hareket ediyordu; belli bir zamanda, Kafkasya'da, "neredeyse hiçbir dili anlamayan bir halkla" karşılaşmıştı. ..."Dediler ki: 'Ey Zülkarneyn, Yecüc ve Mecüc (Gog ve Magog) yeryüzünde büyük bozgunculuk yapıyorlar! Bizimle onlar arasına bir set çekersen sana haraç öderiz,' dedi: Rabbimin bana verdiği şey çok daha iyisidir. Siz bana kuvvetiniz ile yardım edin, ben de sizinle onlar arasına bir engel koyayım. Bana demir kütleleri getirin' . Geçidi tamamen doldurduğunda [iki dağın arasında] 'Körükleyin!' dedi. Akkor halindeyken, 'Bana bakır getirin de üzerine dökeyim' dedi. Böylece üzerinden aşamadılar, hatta bir geçit bile açamadılar. Zülkarneyn dedi ki: 'Bu Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder (...).' O gün (kıyamet günü) onları bırakacağız ki birbirlerinin üzerinde dalgalansınlar. Sûra da üflenecek ve hepsini, bir araya getireceğiz"... Başka versiyonlara göre, İskender, vadide kapalı kalan halkı bölgenin iyi korunduğuna inandırmak üzere toprak zeminden askerlerin borularına benzer bir ses çıkmasını sağlamayı başarmıştı. Ancak önceden tahmin edildiği gibi — ve Pascoli'nin de anlattığı gibi — Gog ve Magog sürüsü aldatmacayı keşfetti, kendilerini kurtardılar ve halkları tamamen katlettiler, ancak daha sonra, son savaşta Tanrı'ya yenik düştüler. Kimilerine göre, engel aslında, mezarındaki terakota heykeller ("Toprak askerler") ile bilinen imparator Qin Shi Huang tarafından, MÖ 225'ten itibaren, Moğollardan korunmak üzere yaptırılan Çin Seddi'ydi. KORKU DOĞU'DAN GELIYOR İster iki farklı adla anılan tek bir kişi olsun, ister iki farklı kişi, ister bir kişi ve bir yer olsun, Gog ve Magog'un şeytani varlıklar oldukları, tebaalarının, özellikle İsrail'i ve genel olarak Batıyı işgal etmeye hazır zorba ve hayvani Asya kabileleri oldukları konusunda hâlâ görüş birliği vardır. Koşullara bağlı olarak, Persler, İskitler, Moğollar, Türklerden oluşmuş olarak, modern zamanlardaysa Masonlar, Müslümanlar, Ruslar (1972'de, o zamanın Senatörü Ronald Reagan'a göre), Iraklılar (2003' te, George W. Bush, Jacques Chirac'a, "Gog ve Magog' u iş başında gördüğü için" Irak'ı işgal etmek niyetinde olduğunu söylemişti) ve hatta Yahudiler ve Katolikler olarak tanımlandılar: Nitekim, Gog ve Magog, "Şeytan'ın Sinagogu"nda, Papalık'ta yaşayacaktı. Eski Ahit'te, Kuran'da, efsanelerde ve hatta bizim çizgi romanımızda olduğu gibi, adları Kıyamet ile ya da her koşulda "Doğu'dan gelen şey" korkusuyla eş anlamlıdır. Geriye, İmkânsızliklar Dedektifi'nin iki boynuz sahibi İskender'e denk olduğunu ummaktan başka yapacak bir şey kalmıyor. Alfredo Castelli
Martin Mystere - Sayı 204 - Gog & Magog
Martin Mystere - Sayı 204 - Gog & MagogLuigi Mignacco · Lal Kitap · 20212 okunma
·
527 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.