Çoğu hikâyede şaşmaz gerçekler vardır; ana karakterler ölmez, amacına ulaşırlar, bekleneni verirler ve okuyucuyu üzmezler. Fakat bazı hikayeler vardır ki okuyucuyu sarsar. İşte 1984 böyle bir hikâye. Daha önce aldığım bazı tavsiyelere göre önce Cesur Yeni Dünya’yı okudum daha sonra 1984’ü. Evet bu doğru bir öneri oldu ve ben de iyi ki böyle yapmışım. Cesur Yeni Dünya’daki dünya 1984’e göre bir tık daha iyileştirilmiş diyebilirim. Bu da sertlik açısından kademesel okuma fırsatını veriyor bize. Bu yüzden arada kalanlar bence de ilk olarak Cesur Yeni Dünya’yı okumalı. Ama Cesur Yeni Dünya’nın daha hafif daha az etkileyici olduğu düşünülmesin, açıkçası beni 1984’e göre daha çok etkilediğini söyleyebilirim. Bundan 73 yıl önce yazılmış bir distopya bana ancak bu kadar bugünü anımsatabilirdi. Çağını aşan fikirleri okumak, insanı gerçekten esere hayran bıraktırıyor ve yazara hayret ettiriyor. Ve ne mutlu ki eser hak ettiği değeri bunca yıl sonra hala koruyor. Kitabın olumsuz bir yanı var ki; konusu çok ağır işliyor ve asla merak ettirmiyor. Bu kadar etkilendiğim bir kitabı okurken nasıl bu kadar zorlandım ben de şaşıyorum doğrusu. Okumak isteyenler bence araya çerezlik kitaplar sokup 1984’ü yavaş yavaş sindire sindire okusunlar, diğer türlü bu kitaptan sıkılmak çok kolay. Uzun süre sonunda olsa da bu kitabı okuduğum ve kitap dağarcığıma kattığım için mutluyum. Düşündürücü, eğitici, ders niteliğinde bir yapıt. Bizim de buradan çıkarmamız gereken dersler çok fazla. Yoksa gidişatımızın Winston ya da daha kötüsü Julia’dan bir farkı kalmayacak. Herkesin düşündüğü, haklarına sahip çıktığı ve bu hayata bir kere geldiğimizi ve bizden kıymetlisinin olmadığını (saygı çerçevesinde) fark ettiği bir dünya diliyorum hepimize.

1984George Orwell · Anonim Yayınları · 2021166,5bin okunma

··

4.274 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşş