Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

108 syf.
·
Puan vermedi
Yerel Renkler'in kapağını kapar kapamaz Nedim Gürsel'in İlk Kadın isimli kitabını aldım elime. Kitabın kapağı biraz tuhaf. Üryan bir kadın resmi var. Nedim Bey kitabının sonunda ilk kadının kim olduğu konusunda yaşadığı tereddütü yansıtmış gibi geldi bana. İlk kadın anne midir, yoksa henüz on altı yaşında birlikte olmaya arzulayıp da olamadığı birkaç kadın mi? *** Nedim Bey'i ilk kez okuyacak olan "bizim mahalleli" biliyorum ki mesafeli yaklaşacak bazı pasajlara. Müstehcenlik var kabul ediyorum. O yüzden tavsiye konusunda endişelerim var. *** İstanbulun farklı renklerini ve dokularını o kadar güzel yakaladığı cümleler vardı ki...Necip Fâzıl'ın "Beyoğlu tepinirken, ağlar Karacaahmet" mısraını ince ince şerh eylemiş. Uzun yıllar önce ayrıldığı şehri o kadar güzel anlatmış ki...Mesela Beyoğlu sokaklarındaki renkleri ve kokuları anlatırken midemin bulandığını söyleyebilirim. Ayasofya, Süleymaniye, Sultanahmet, Yeni Camii de bir o kadar diri ve semavî anlatmış. *** "Bazı anılar, önemsiz ayrıntılar, isteklerle beraber bilardo topları gibi oradan oraya yuvarlanmaya, belleğin sınırlarına vurmaya başlıyor." Hiç olmadı mi size? İstanbul'dan uzakta, İstanbul'u düşlerken meselâ? *** "Okumak dünyayı kavrayıp ele geçirmek değil, tanıdık bir sesin akışına bırakmaktı kendini. Dünyadan, eşyalardan uzaklaşmak yakın bir gövdenin sıcaklığında eriyip kaybolmak demekti." İtiraf edeyim Nedim Gürsel kitaplarını bu cümlenin ifade ettiği "şey" için okudum hep. Mesela anlattığı kızıl bir İspanya ikindisi, hâlâ hayaline sarılıp durduğum bir metindir. Metnin belki tek bir cümlesi kalmadı bende ama okurken beni kavrayan his hala burada, içimde duruyor. *** Son sözü kitap ile ilgili görüşlerimden ayrı olarak Nedim Bey'e bırakıyorum: "İki şey var ölümle unutulur: annemizin ve kentimizin yüzü."
İlk Kadın
İlk KadınNedim Gürsel · Doğan Kitap · 200422 okunma
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.